KRAL VE DİLENCİ. Emel Eva Tokuyan. 10 Haziran, 2020, Çarşamba 16:49. 6774. Çok eski bir zamanda yaşayan bir Kral varmış. Her gün halkının dileklerini dinlediği ve adalet dağıttığı kabul odasına yıllar boyunca dilenci kılığında bir adam gelerek sessizce bir meyve sunar hiç konuşmadan oradan ayrılırmış. Dilenci iki dolara zar zor ulaştığını söylemiş. Yabancı bunun üzerine kör dilencinin göğsünde taşıdığı ve sakatlığını belirten tabelayı almış, tersini çevirip üzerine bir şeyler yazdıktan sonra dilencinin boyuna asmış ve şöyle demiş: “Tabelaya gelirinizi arttıracak bir şeyler yazdım. Kalkarkenadam gelir, resme bakar, beğenir. “Güzel ama” der lokantacı “Bir dakikada yaptınız bunu, oysa bir saattir yiyorsunuz”. Ressam: “Bir dakika değil, 60 yıl ve bir dakika” diye karşılık verir. 3. Dilenci ve Turgenyev Büyük Rus yazarı Turgenyev, soğuk bir akşamüstü evine doğru yola çıkmış. Kör bir dilenci vardı. Şöyle derdi: - Ey ahali, bana acıyın, bende iki körlük var. O halde bana iki kat yardım edin. Halktan birisi: - Bir körlüğünü görüyoruz. Öbürü nedir, göster, dedi. - Sesim çirkin, avazım kötü. Körlük ve ses çirkinliği iki kat kör­lüktür. Sesim yüzünden halkın bana acıması azalıyor. MeşhurCimri. 1. “Git işine be miskin adam, git su iç” diye çıkıştı. Fakir dilenci “Ama efendim sabahtan beri su içiyorum. Hep su içilmez ki. Ne olur efendim”. Zengin adam yine reddedecekti. Fakat çevredeki insanların ona güldüklerini fark edince cebinden bir beş lira çıkardı ve “Bir defaya mahsus olmak üzere al Ormanyanarken, iki dilenci bir an için düşündü. Birbirlerine düşmanlardı, konuşmuyorlardı bile; ama bu acil bir durumdu. Kör adam, bacakları olmayan adama seslendi. "Kurtulmanın tek yolu var. Seni omuzlarıma alacağım. Sen benim bacaklarımı kullanacaksın; ben de senin gözlerini. Tek kurtuluş yolumuz bu." Anında anlaşıldı. gcr4pj. Gözleri görmeyen bir adam evinin geçimini sağlayabilmek için çalışmak buna gerek olmadığını söylesede o kimseye muhtaç olmadan yaşamak istediğini söyler. Elinde küçük bir tezgah içinde kırtasiye malzemeleri ile bir durağın yanına gün aynı yere gidip gelmeye çok iyidir ve bayağı bir işe yaradığını hissetmektedir,bundan çok müddet sonra yanına bir dilenci gelir ve dilenmeye durum kör satıcının hiç hoşuna hiç bir şey söylemez,insanların sırtından geçinmesine sinir bu halinde çalışmaktadır,oysa o önüne gelene el açıp bunu hazmedemez çok kızar ama belli etmez. Daha sonra durağı ordan adamın işleri yavaşlar artık yinede yüksünmez işine devam gün bir adam gelir ve okul müdürü olduğunu gün daha sonraki günler bir çok defa kör satıcıdan alışveriş bir müddet sonra ortadan kaybolur. Kör satıcının işleri büsbütün bozulur,o arada artık dilencininde gelmediğini fark eder için,için sevinir etrafındaki esnafa ondan kurtulduğuna sevindiğini söyler. Bu arada inşaat halindeki bir evin bodrumunda bir ceset donmuş olarak bulunduğu yerde bir yığın defter,kalem kırtasiye malzemesi buna bir anlam veremezler. Kör satıcı yine bir gün esnafa dilenciden kurtulduğunu ondan nefret ettiğini söyler ve sorar siz görüyormusunuz o asalağı? Esnafın söylediği sözlerle yıkılır yerin dibine girdiğini hisseder. O asalak dediği dilenci ve kendini okul müdürü diye tanıtan elindeki kırtasiye malzemelerini alan dilenciden başkası bu defterler onun ölüsünün etrafında bulunmuştur. Adam duyduklarından sonra tezgahını toplar ve o günden sonra bir daha onu hiç kimse görmez... Galata Köprüsü’nde bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş. Dizlerinin dibinde bulunan tabelada “Doğuştan kör” yazılıymış. Pek çok insan gelip geçmesine rağmen kimse ona yardım etmiyormuş .Oradan geçen bir reklamcı bunu görmüş. Zavallı dilenciye acıyıp tabelayı almış, tabelanın arkasına bir şeyler yazmış .Sonra da tabelayı aldığı yere bırakmış. Ne olduysa olmuş!..Bu tabeladaki yazıyı okuyan herkes, dilencinin önündeki şapkaya para atmaya başlamış. Bir cümle yetmiş, onca kişiyi etkilemeye ve dilencinin şapkasının kısa sürede parayla dolmasına.. “Güzel bir bahar günü….Ama ben baharı göremiyorum!… Gönderen Yorumlar 30 Ekim 2016, Pazar - 2212 Ali yılmaz Ali yılmaz _samsun Burda anlatılmak istenen yaptığın işlerinde ne yapacağını bilirsen sonuca gidersin veya insanlara yaklaşımı nasıl yapacaksın bu durumlar anlatılıyor 21 Şubat 2015, Cumartesi - 0145 ASLI ERASLAN - İstanbul Dilenci olmasaymış daha iyiymiş 17 Mart 2014, Pazartesi - 1842 zeynep sude açıkgöz - France ALLAH her gün görmeyi nasib etsin inş. 27 Şubat 2014, Perşembe - 2120 zeynep sude açıkgöz - France güzel bi hikaye 14 Şubat 2014, Cuma - 1831 sevill - İstanbul çok güzel bir hikaye Allah kimseyi bu durumalra düşürmesin 06 Ocak 2014, Pazartesi - 1531 aydan memmedova allah dilencilere para versin dilenmesinler. 03 Ocak 2014, Cuma - 1846 erkitsena - Antalya allah bizi de allah korusun öyle yaratabilirdi bu yüzden onlara da saygı duyalım onlar da insan 28 Aralık 2013, Cumartesi - 1741 Suara Nur - Germany güzelbir insan olmali bunu yapan saygili ve yardimsever biri olmali 26 Aralık 2013, Perşembe - 1813 erkitsena - Antalya allah körde olsa sağır da olsa bir İNSAN yaratmış o kişi bizde olabilirdik 20 Aralık 2013, Cuma - 2155 feyzaa571 - Kocaeli Mantıklı bir söz, arkadaşlar engellilere saygı gösterelim onlara kör, sağır gibi sözcükler bu onları üzeblir söylemeyelim mesela,görme engelli, işitme engelli gibo sözcükler kullanalım!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ! Lütfennnn!!!!!!!!!!!!!!!!!! 17 Aralık 2013, Salı - 2015 ebrar ağca - Hatay bir insan körde olsa felçte olsa engellide olsa İNSANDIR bunu unutmayalım!!!!!!!!! 14 Aralık 2013, Cumartesi - 1123 sevim dede çok güzel birisi kör bile olsa ona saygı duymalıyız Sanat Fark Yaratır admin 30 Haziran 2020 “Sanat fark yaratır” sözü, kimilerine kör dilencinin hikayesini hatırlatır; “Bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş. Dizlerinin dibine koyduğu tabelada “Doğuştan kör” yazılıymış. Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş ama para atmıyormuş. Bir sanatçı bu… Kör Dilencinin Hikayesi Bu blogdaki popüler yayınlar Arama beni uzaktayım Yolcusuyum bu yolların Git gel alıştım şeritlere Otobüs camından akar dünyam Şu yol bitmeden ineceğim Arama beni uzaktayım Ağır ağır adımlıyorum sokakları Burası neresi şaşkınca bakınıyorum Evler hangi biriniz alır beni Şu yağmur düşmeden ıslanacağım Arama beni uzaktayım Geceler gündüzler geçiyor üstümden Hayat meşgalesi değişmiyor buhranlı Ve tıpkısının aynısı insanlar Şu dakka dolmadan yaşlanacağım Arama beni uzaktayım Bir köşebaşı kahvesinde oturmuşum Pinekliyorum yalnız başıma Sabahtan akşama gözüm aynı sokakta Şu karanlık çökmeden çıkacağım Arama beni uzaktayım Görmüyor gözlerim tutmuyor dizlerim Ne işe yarar sensiz günlerim Geçti bugün de yarın ne olacak kimbilir Şu kuşlar uçmadan göçeceğim Aşk Şiirleri Yazmak Seni , Kalp Ağrısı , Sevgi mi , Sevda düştü yüreğime , Sevmek var , Sen sus ben konuşayım , Her yer sen , Bilmiyorum , Diyemedim Sonrasında adam mükellef çok güzel bir iş bulur, ve çok para kazanır adam da benim kör olduğum için bana acıdılar da o yüzden aldılar diye düşünür, ve gerçekten de öyledir ve sonra adam işinden bir gün eve gelirken bir dilencinin sesini duyar ve ona yardım etmek ister, sonra işinden biriktirdiği parasını bankadan alıp polise gider. Ve der ki ben bu parayı yoldaki dilenen dilencilere giysi, ayakkabı,yiyecek ve su gibi benzeri şeyler için vermek istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz? polis tabi kide olurum dedi. Ve sonra dilencilere vermek bir şeyler almak için gidiyorum. Dedi. Ve siz şunu bilmelisiniz ki, sizin bu iyiliğiniz sizin iyi bir insan olduğunuzu gösterir. Der. Ve gider, kör adam da karakolda polisin gelmesini bekler, ve polis gelince der ki,o parayla dilencilere yardımda bulundum der. Sonra kör adam polise çok teşekkür etti ve poliste onu evine götürdü, ve bundan sonra o adam artık dilencilere her zaman yardımda bulunacağım diye söz verdi. Ve sonra polise asıl teşekkür etmesi gereken kişi benim dedi ve ona çok teşekkür etti ve sonra hayatına böyle devam etti.....YanıtlaSil

kör adam ve dilenci hikayesi