Bununiçin birlikte tapuya giderek istemde bulunmaları gerekir. Tapuya yazılan kira sözleşmesi bilhassa kiracı için ayni hak kuvvetinde bir hak sağlar. Bu nedenle kiracı kira müddeti boyunca sözleşmeden kaynaklanan hakkını hem üçüncü kişilere hem de bu yeri satın alan yeni malike karşı ileri sürebilir. Ancaksöyle bir durum var kiraya cıktıysan bu ev zaten kiralık oldugundan ne zaman nasıl cıkacagın belli olmaz. ama 1 seneyi gecmeden evden cıkarmak da dogru degil. iki ucu kötü gorunuyor. Yine de eger ev satıldıysa ve kiralamak istemiyorsa ev sahibi kiracının 1-2 ay içinde cıkması normal ve olması gereken bir şey. B Merak unsuru ön plandadır. D) Sadece bir veya birkaç kişi vardır ve onun başından geçenler anlatılır. C) Kahramanlar özenle seçilir. E) Modern anlamdaki hâliyle Tanzimat Dönemi’nde ede- D) Genellikle mizahi bir atmosfer vardır. biyatımıza girmiştir. E) Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur. 54 9. ArgeMediaHaberPodium Bollstrasse 15 Postfach 458 8405 Winterthur-CH Tel +41 (0) 52 514 11 00 Tel +41 (0) 76 343 80 74 E-Mail info@ www.haberpodium.com Inserate marketing Apartmansakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma hakkı var mıdır? MİT'e nasıl girilir? MİT'e başvuran kişide ne tür özellikler aranır? Kiracıgünlük bakım, temizlik ve güvenlik gibi masraları ödemek ile yükümlü oluyor. Ancak apartmanda yapılan kalıcı değişikliklerden ev sahibi sorumlu oluyor. İlgili mevzuat ve HbSp5Qo. Kimsenin anlaşamadığı kabadayılık yapan kiracıyı çıkarmak Merhaba arkadaşlar. Bizim apartmanımız 8 daireden oluşuyor 2012 Eylül ayında sıfır olarak 7 apartman sahibi ve 1 kiracı apartmana taşındık önceleri herhangi bir sıkıntımız yoktu. Daire 1 deki kiracı yaz ayının başında amcasının oğlunun aracını garaja bırakıp Almanyaya gitti. Genelde benim giriş çıkışımı engelleyen bir yere park etti ama benim için çok sorun olmuyordu. Apartmandaki diğer ev sahibiler bu konuda rahatsızlık duydular ve o dönem apartman yeni olduğu için karar defterimizi notere onaylatmamıştık kendi aramızda geçiniyoruz 2013 gibi yaparız demiştik ve beni o süre zamanına kadar gecici yönetici seçtiler. Kendisini uyarmamı ilettiler. Bende kendisine uygun bir dille açıklama yaptım ama tepkisi biraz sert oldu "onu söyleyenler gelsin yanıma" gibi, bir kaç ay sonrada kış için yakıt kömür alımı yaptık. Daire başı 2ton şeklinde. Tüm apartman sahipleri ödeme yaptı fakat bu kiracı ödeme yapmadı hatta kış geldi çattı kalöriferleri yakma zamanımız bile geldi. Bizde kendisinden tahsil edemeyeceğimizi anladığımız için ev sahibi ile iletişime geçtik kiracısının yakıt ve aidatı 4aylık ödemediğini belirttik. Bu sefer olaylar dahada büyüdü. Kiracı bir cumartesi sabahı üzerime yürüdü "benim ev sahibimi ne hakla ararsın diye" bende kendisini uygun bir dille bu parayı kendisinden alamadığımızı onun apartman kararına göre tam ödenesiye kadar kalörifer yanmayacağını dile getirdim. Bu süreçte bir kaç üzerime yürüme sonuncunda ben bu kiracı ile karakolluk oldum. En başta durumu ev sahibine anlattığımızda sözleşmesini yenilemeyeceğini evden çıkaracağını bildirdi. 1 hafta sonra bir baktık ki adam sözleşmeyi yenilemiş. Kiracı halen apartmanda hemde bu sefer zaten dar olan ve motorlar için ayırt edilmiş kısma motorunu park etmiyor. Benim araç giriş kısmıma motorunu bırakıyor ve benim 2 aracım bu adam yüzünden sokakta kalmaya başladı garaj bomboş duruyor Adam motoru 2 aydır hiç çekmedi. Bizde 2013'ün gelmesi ile apartmana noterli sistem geçtik. Apartman karar defterine toplantıda Araçların, Motorların ve bisikletlerin nereye park edileceği yönde bir kroki hazırladık ve saf çoğunlukla imzaladık. aradan 4 gün geçti bu kiracı halen motorunu çekmiyor. Şimdi gidip ben elimle çeksem zaten davalığım olay büyücek bunun için ne yapmam lazım. Bana yardımcı olursanız sevinirim. bununla ilgili yasa veya kiracıyı nasıl çıkartabiliriz. Bu motor belasından nasıl kurtulabiliriz. Bir kaç gün önce Aydına dolu yağdı aşağıda giremediğim garajım var ve araçlarım dolu ezikleri içinde. Hukuki NET Güncel Haber 25-01-2013 034812 Nedir? Cevap Kimsenin anlaşamadığı kabadayılık yapan kiracıyı çıkarmak Keşke toplantıda "park çizgilerine uymayan veyahut başkasının yerine park eden, park girişini kapatan, engel olan vb. kişilerin araçlarının çektirilmesi konusunda yöneticiye yetki verilmesi" tarzında bir karar da aldırsaydınız zira geçen ay bizim sitemizde toplanan genel kurulda bu karar alındı ve 4 senedir olduğu yerde duran arızalı bir araç sahibi yurtdışında ama haber yok site dışına çektirildi. Böyle bir karar alır, bu kararı da kiracıya tebliğ edersiniz. Baktınız yine tepki yok, ister noteri çağırıp ister motor ve park yerinin resimlerini çekerek noter kanalıyla kendisine ihtarname çekersiniz. Zaten insanların üstüne yürümekle sorun çözmek isteyen bir kişiyse onu bu huyundan vazgeçirmeniz zor, ihtardan sonra da kapınıza dayanacaktır, e artık sizde tekme tokat girişeceksiniz yapacak bişey yok, ya da polis çağıracaksınız ya da en başta söylediğiniz gibi bunların hiç birini yapmadan önce motorun mevcut haliyle fotoğrafını çekin daha sonrada el yordamıyla düzeltin, bakalım tepkisi ne olacak, ona göre ihtar yolunu izlersiniz. Apartmanda bu konuda oybirliği olması güzel, en azından ihtar ve fotoğrafları delil göstererek bir de diğer sakinlerin şahitliği ile dava yolunu seçebilirsiniz. Cevap Kimsenin anlaşamadığı kabadayılık yapan kiracıyı çıkarmak Asagidaki dilekce örnegini kendi durumunuza uyarlayabilirsiniz. Apartmanda Gürültü Nedeniyle Suç Duyurusu Dilekçesi .......................... CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA ŞİKAYETÇİ ŞÜPHELİ SUÇ Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma. SUÇ TARİHİ AÇIKLAMALAR Şikayet olunan ……… ……………. ile aynı apartmanda ikamet etmekteyiz. Ancak ………….. ………………….., kendi dairesinde sürekli yüksek sesle müzik dinlemekte, gürültü çıkarmaktadır. Kendisini bu konuda defalarca uyarmama rağmen ısrarla aynı davranışlarını sürdürmektedir. Diğer apartman sakinleri de bu durumdan rahatsızlık duymakta ve gürültülere tanık olmaktadır. HUKUKİ NEDENLER 5237 S. K. ve ilgili mevzuat. HUKUKİ DELİLLER Tanık beyanları ve diğer delililer. NETİCE ve TALEP Açıklanan nedenlerle şüphelinin eylemine uyan TCK maddeleri uyarınca cezalandırılması için gerekli soruşturmanın yapılarak hakkında kamu davası açılmasını, saygılarımla arz ve talep ederim…/…/….. Şikayetçi …………………… Bu sayfada bulunan kavramlar apartman yönetimi kiracıyı çıkarabilir mi, apartman sakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma dilekçesi, gurultu nedeniyle evden cikarma, apartman karar defteri ile kiraci cikarma, apartmqn sakinleri kiraciyi cikartabilir mi, bina sakinleri topluca sikayetle kiraciyi cikarabilirlermi, tehtit eden kiracı, karar defteriyle kiraci cikarma, kiraciyi kesin cikarma, anlaşamayan apartman sakinleri, gurultu nedeniyle yonetici tarafindan ihtarname ornegi, ev sahibiyle kiracının anlaşamaması, yonetici kiraciyi apartmandan cikarabilirmi, kiraci yi apartman yoneticisi cikartabilir mi, apartmandaki kraciyi apartman sakinlerinin evden cikartmasi, ev sahibimle karakolluk olduk, apartman evden cikarma, apartmandaki kiraciyi cikarmak, bina sakinleri kiraci cikarma, sorunlu ev sakinini siteden cikarmak, site yonetimi kiraciyi cikarabilirmi, karar defteri ile kiraciyi cikarabilirmi, http kiracı çıkartmaya yardımcı olacak, kiracıyı apartmandan çıkarma Forum Benzer Konular Tahliye taahütnamesi ile kiracıyı çıkarmak? 2 yıl önce ev sahibi kira sözleşmesi imzalatırken bana üzerinde tarih olmayan boş taahütname imzalattı ve kiranı ödemezsen seni çıkarırım dedi. ... Yazan kiracı357 Forum Kira Hukuku Yanıt 0 Son İleti 09-10-2021, 232350 Kiracıyı Çıkarmak İstiyorum Merhaba arkadaşlar bundan yaklaşık 1 sene önce 1 sene tahaütlü bir şekilde kira sözleşmesi karşılıklı olarak imzaladık be 2 nüshayı biri bende diğeri... Yazan thanatos1181 Forum Gayrimenkul Hukuku Yanıt 1 Son İleti 15-10-2017, 125316 Kiracıyı Çıkarmak Hk. Merhabalar, benimde konum sorunlu olduğumuz kiracımız ile ilgili, konuyu kısaca anlatayım. Bir yıllık bir kiracımız var, girişinde 600 TL depozit... Yazan Mrtsn Forum Diğer Hukuki Sorular Yanıt 1 Son İleti 26-06-2014, 180325 Kiracıyı çıkarmak merhabalar, tarihinde kartal maltepede bir ev satın aldım. Satın alırken emlakçı ve kiracı olan şahıs 10-15 gün içinde evi... Yazan fffabc Forum Kira Hukuku Yanıt 1 Son İleti 14-04-2007, 233104 Kiracıyı Çıkarmak Kontratımın bitmesine iki ay var. Kontratı yenilemek istemiyorum. Kiracıyı çıkarmak için ne yapmalıyım..? ... Yazan audi Forum Kira Hukuku Yanıt 2 Son İleti 30-05-2004, 191246 Yetkileriniz Kat mülkiyeti kanununa göre geçimsiz ve rahatsız edici komşular için bazı yaptırımlar uygulanabilmesi mümkündür. Diğer kat maliklerine sorun yaşatan kişi, bu çekilmezlik hali süreklilik kazandığı takdirde, dairenin kiracısı değil sahibi olsa dahi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı oranına göre çoğunluk kararına göre dairenin satışı istenir. bu daireyi kat malikleri arsa payı oranında satın alır. Böylece problemli komşu apartmanda çıkartılır. “Madde 25 – Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilirler.” Bu maddeye getirilen yeni düzenlemeye göre “Bu gibi bir kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin hükme en yakın tarihteki değeri o kat malikine ödenerek bu mülkiyetin diğer kat maliklerine, arsa payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlıdır. Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açar ve hâkim hüküm vermeden önce devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesaba yatırılması ve makbuzunun ibrazı için davacılara resen belirleyeceği uygun bir süre verir. Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hâkim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verir.” “Bu maddedeki dava hakkı, devir konusunda kat maliklerince alınan dava açma kararının öğrenilmesi tarihinden başlayarak altı ay ve her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa veya dava sebebi ortadan kalkmışsa düşer.” Yani problemli komşunun çıkardığı sorunların resmi kurumlarca tespitinden sonra dava için başvuru yapılabilir. Söz konusu sorunun TCK kapsamında olmasına gerek yoktur. Kabahatler kanunu kapsamında da olabilir. Örneğin; Sarhoş olarak başkalarının huzur ve rahatını bozacak şekilde davranışlarda bulunmak, Başkalarının huzur ve rahatını bozacak şekilde gürültüye neden olmak Apartmanın ortak yerlerinde tütün mamulleri tüketmek Çöplerini bunların toplanmasına veya depolanmasına özgü yerler dışına atmak, çöp sularını apartman içine akıtmak gibi davranışlar kabahatler kanuna göre zabıtaya tespit ettirilebilir. -Yukarıdaki kabahatlerin açılımı şu şekilde olabilmektedir. Evde sürekli topuklu ayakkabı ile gezerek gürültüye neden olmak, kavga ederek gürültü çıkarmak, sürekli kapıları çarparak gürültü etmek, yüksek sesle müzik dinlemek… vs Söz konusu komşular TCK kapsamında suç sayılabilecek davranışlarda da bulunabilirler. Bu davranışlar da savcılığa şikayet edilmek suretiyle tespit ettirilir. Kötü davranışların süreklilik kazanması halinde KMK 25 e göre dava açılabilir. Kişilerin huzur ve sükununu bozmak ve gürültüye neden olmak da TCK’ya göre bir suçtur. Bunun dışında yine KMK madde 25 e göre aidat borcunu ödemeyen komşular alyhinde de daire satışı kararı çıkartılabilir. “a Ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması;b Anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33. madde gereğince verilen emre rağmen bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesi;c Kendi bağımsız bölümünü randevu evi veya kumarhane veya benzeri yer olarak kullanmak suretiyle ahlak ve adaba aykırı harekette bulunması.” halinde dava açılabilir. Örnek Yargıtay kararları 18. HUKUK DAİRESİ E. 2004/9658 K. 2005/1122 T. • BAĞIMSIZ BÖLÜMDE OTURANLARIN RAHATSIZ EDİLMESİ Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların gecenin geç saatlerinde televizyon ve radyonun sesini sonuna kadar açmak, koridorlarda yüksek sesle ve küfürlü sözlerle çevreye sataşmak, yine geç saatlerde sigortaları attırıp elektrikleri kesmek, su saatlerini kapatarak dairelere su gelmesini önlemek gibi eylemleriyle diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız ettiklerini ileri sürerek davalıların eylemlerinin Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri uyarınca engellenmesine bir önlem olarak anılan yasanın 25. maddesine göre bağımsız bölümlerinin mülkiyetinin diğer kat maliklerine devredilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davalılardan kat maliki olan Mirza’nin bağımsız bölümde oturmadığı, bu davalının kızı olan diğer davalı Nemciye de kat maliki bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de aşağıda açıklanacak nedenlerle mahkemenin hükmü isabetli değildir. Şöyle ki; Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerekse eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu yasada kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin hükümler onların bağımsız bölümlerindeki kiracılara ve oturma sükna hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir şekilde devamlı olarak yararlananlara da uygulanır ve bu borç ve yükümleri yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Somut olayda davalı Mirza anataşınmazda kat maliki, diğer davalı ise onun bağımsız bölümünde sürekli oturmakta olan kızıdır. Dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında davacı tarafın ileri sürdüğü hususlar Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda açıklanan 18. maddesi kapsamında olup, bu durumda davalı tarafın diğer bağımsız bölümlerde oturanlara verdikleri rahatsızlığın saptanması ile bunların giderilmesi için alınması gereken önlemlere hükmedilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde önlem olarak Kat Mülkiyeti Yasasının 25. maddesi uyarınca davalıların bağımsız bölümlerinin mülkiyetinin diğer kat maliklerine devrini istemiş ise de, olayın niteliği gözönünde tutulduğunda sözü edilen eylemlerin istek gibi Kat Mülkiyeti Yasasının 25. maddesinin değil 18. maddenin kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın nitelendirilmesi ve olaya uygun yasa maddesinin belirlenmesi hakimin görevi olduğu cihetle, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile bu madde hükmü çerçevesinde değerlendirme yapılıp oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 25. madde açısından değerlendirilip, bu maddede öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. KAT MÜLKİYETİ ÇEKİLMEZLİK HALİ-MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ. MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ TALEBİ – ÇEKİLMEZLİK HALİNE DAYALI MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ TALEBİ -KAT MÜLKİYETİNİN DEVRİ MECBURİYETİ – KAT MALİKİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEMESİ YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8423 K. 2003/10272 T. 634/ ÖZET Dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde açıklanan çekilmezlik hali nedenine dayalı olup, malikin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının devri istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluşması için, aynı Kanunun 33. maddesine göre açılan davanın kabul edilip kesinleşmesi, sonrada davalının bir sene içinde bu kararı kendiliğinden yerine getirmesinin beklenmesi yeterli olmayıp, bu madde koşullarının gerçekleşmesi için mahkeme kararı ile birlikte bu kararın infazı için davalının usulüne uygun biçimde uyarılması veya icra takibi yapılarak bu konudaki davranışın kesin olarak belirlenmesi gerekir. DAVA Dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde açıklanan çekilmezlik hali nedenine dayalı olup, malikin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının devri istemine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların kat maliki olduğunu, davalı ortak giderleri ödemediği için, hakkında üç defa icra takibi yapıldığını, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununu aykırı davranışı nedeni ile açılan davanın kabul edilip kesinleştiğini, böylece kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmemek suretiyle, diğer kat maliklerinin haklarını onlar için çekilmez derecede ihlal ettiğini açıklayarak, davalıya ait bağımsız bölümün tapusunun iptalini, davacıya devrini istemiş; davalı ise, davanın yerinde olmadığını savunmuştur. KARAR Mahkemece, olayda Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinden birinin bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onların, o kat malikinin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilecekleri kurala bağlanmış, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, ortak giderlerden ve avanstan kendisine düşen borçları ödemediği için, hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibine neden olunmasını veya ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33. madde gereğince verilen emre rağmen bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesini çekilmezlik hali saymıştır. Her ne kadar davada, yukarıda açıklandığı üzere davalının ortak giderlerden kendisine düşen borçları ödemeyip, diğer kat maliklerinin haklarını çekilmez derecede ihlal ettiği de iddia edilmiş ve hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra takibi yapıldığı anlaşılmış ise de bu borçların iki icra takibi ile ilgili olanı, davadan önce, diğer icra takibi ile ilgili olanı dava sırasında ödendiği için bu konuyu ilgilendiren dava sebebi ortadan kalkmış bulunmaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Dava, 25. maddesinin üçüncü fıkrasının b bendinin yorumu ile ilgilidir. Bu madde mülkiyet hakkını kısıtlayan hükümler içermektedir. Anayasa, mülkiyet hakkını, kişinin temel hakları arasında saymıştır. Bu hakkın kısıtlanmasına ancak sınırlandırmanın kaçınılmaz olduğu zorunlu durumlarda başvurulması gerekir. 25. maddeye ilişkin hükümet tasarısı gerekçesinde de bu hükmü mahkemenin gayet istisnai hallerde ve son derece zorunlu olan durumlarda uygulayabileceği belirtilmiştir. Bu bakından mülkiyet hakkını sınırlayan bu hükmün yorumunu adil, hak ve nesafet kurallarına uygun şekilde yapmak icap eder. Somut olaya dayanak yapılan dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereği müdahalenin men´i ve kal istemi ile davalı aleyhine açılmış, sonuçta davanın kabulüne karar verilip kesinleşmiştir. Davanın bu karar gereğini yerine getirmediği duruşma tutanağındaki imzasız beyanından anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluşması için, aynı Kanunun 33. maddesine göre açılan davanın kabul edilip kesinleşmesi, sonra da davalının bir sene içinde bu kararı kendiliğinden yerine getirmesinin beklenmesi yeterli değildir. Bu koşulların gerçekleşmesi için böyle bir mahkeme kararı ile birlikte bu kararın infazı için davalının usulüne uygun biçimde uyarılması, veya icraya başvurularak, bu konudaki davranışının kesin olarak belirlenmesi gerekir. Bu koşullara uyulmadıkça davalının, mahkemenin emrine rağmen diğer kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte ısrarlı olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Aksine bir yorum, Anayasada ifadesini bulan mülkiyet hakkının ve özellikle 25. maddenin özüne uygun düşmeyecektir. Maddede sözü edilen ısrar unsuru, ancak bu koşulların varlığı halinde bertaraf edilebilir. Oysa, dosyadaki bilgi ve belgeler davalının bu konuda uyarılmadığını ve hükmün infazı için icraya başvurulmadığını ortaya koymaktadır. Öyle ise devir koşulları olayla gerçekleşmemiştir. SONUÇ Açıklanan esaslar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, salt Kat Mülkiyeti Kanunun 33. maddesine göre davalı hakkında açılan dava sonucu verilen hükmün yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir. Ne var ki bu karar, daha önce onanmış olduğundan, davalının karar düzeltme istemi kabul edilmeli onama kararı kaldırılmalı ve mahkeme kararı gösterilen nedenle bozulmalıdır. 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8423 K. 2003/10272 T. • MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ TALEBİ Mahkemece, olayda Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinden birinin bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onların, o kat malikinin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilecekleri kurala bağlanmış, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, ortak giderlerden ve avanstan kendisine düşen borçları ödemediği için, hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibine neden olunmasını veya ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33. madde gereğince verilen emre rağmen bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesini çekilmezlik hali saymıştır. Her ne kadar davada, yukarıda açıklandığı üzere davalının ortak giderlerden kendisine düşen borçları ödemeyip, diğer kat maliklerinin haklarını çekilmez derecede ihlal ettiği de iddia edilmiş ve hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra takibi yapıldığı anlaşılmış ise de bu borçların iki icra takibi ile ilgili olanı, davadan önce, diğer icra takibi ile ilgili olanı dava sırasında ödendiği için bu konuyu ilgilendiren dava sebebi ortadan kalkmış bulunmaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Dava, 25. maddesinin üçüncü fıkrasının b bendinin yorumu ile ilgilidir. Bu madde mülkiyet hakkını kısıtlayan hükümler içermektedir. Anayasa, mülkiyet hakkını, kişinin temel hakları arasında saymıştır. Bu hakkın kısıtlanmasına ancak sınırlandırmanın kaçınılmaz olduğu zorunlu durumlarda başvurulması gerekir. 25. maddeye ilişkin hükümet tasarısı gerekçesinde de bu hükmü mahkemenin gayet istisnai hallerde ve son derece zorunlu olan durumlarda uygulayabileceği belirtilmiştir. Bu bakından mülkiyet hakkını sınırlayan bu hükmün yorumunu adil, hak ve nesafet kurallarına uygun şekilde yapmak icap eder. Somut olaya dayanak yapılan dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereği müdahalenin men’i ve kal istemi ile davalı aleyhine açılmış, sonuçta davanın kabulüne karar verilip kesinleşmiştir. Davanın bu karar gereğini yerine getirmediği duruşma tutanağındaki imzasız beyanından anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluşması için, aynı Kanunun 33. maddesine göre açılan davanın kabul edilip kesinleşmesi, sonra da davalının bir sene içinde bu kararı kendiliğinden yerine getirmesinin beklenmesi yeterli değildir. Bu koşulların gerçekleşmesi için böyle bir mahkeme kararı ile birlikte bu kararın infazı için davalının usulüne uygun biçimde uyarılması, veya icraya başvurularak, bu konudaki davranışının kesin olarak belirlenmesi gerekir. Bu koşullara uyulmadıkça davalının, mahkemenin emrine rağmen diğer kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte ısrarlı olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Aksine bir yorum, Anayasada ifadesini bulan mülkiyet hakkının ve özellikle 25. maddenin özüne uygun düşmeyecektir. Maddede sözü edilen ısrar unsuru, ancak bu koşulların varlığı halinde bertaraf edilebilir. Oysa, dosyadaki bilgi ve belgeler davalının bu konuda uyarılmadığını ve hükmün infazı için icraya başvurulmadığını ortaya koymaktadır. Öyle ise devir koşulları olayla gerçekleşmemiştir. 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/6121 K. 2003/6852 T. • TAHLİYE TALEP EDİLEMEMESİ Kiracının Bağımsız Bölümde Kahvehane İşleterek Diğer Kat Maliklerine Verdiği Rahatsızlık Nedeniyle – Kat Maliklerinin Talep Edebileceği Önlemler Davacı dava dilekçesinde, davalı kiracının davaya katılan kat malikinden kiraladığı bağımsız bölümü kahvehane olarak kullanmasından dolayı çıkan aşırı gürültüden diğer bağımsız bölümlerde oturanların rahatsız olduklarını ileri sürerek, kahvehanenin kapatılmasını ve davalının burayı boşaltmasını tahliye etmesini istemiştir. Mahkemece, yerinde yapılan inceleme sonunda tapu kütüğünde dükkan işyeri olup, kahvehane olarak kullanılan dava konusu bağımsız bölümden çevreye yayılan ses ve gürültünün diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edici boyutlarda olduğu saptanarak, bu bölümün tavan taban ve duvarlarının -bilirkişi raporunda öngörüldüğü biçimde- kaplanıp tecrit edilerek rahatsız edici gürültünün giderilmesine, belirlenen önlemlerin alınması için davalı yana iki ay süre tanınmasına, aksi takdirde gereği yerine getirilmediğinde davalı kiracının bağımsız bölümünden tahliyesine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesine göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek ve birbirinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlüdürler. Anılan Yasa maddesi, kat maliklerinin borçlarına ilişkin olan bu genel kuralın bağımsız bölümlerdeki kiracılara da uygulanacağını öngörmüş ve bu borçları yerine getirmeyen kat maliklerini kiracıları ile birlikte müteselsilen sorumlu tutmuştur. Aynı Yasanın 33. maddesinde ise, bu yasa uyarınca borç ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında, diğer kat maliklerine hakimin müdahalesini isteme hakkı tanınmış; hakimin, ilgilileri dinlendikten -ve kanıtları topladıktan- sonra, kat maliklerine rahatsızlık veren, haklarının çiğnenmesine yol açan durumların giderilmesi için alınması gereken önlemleri saptayıp, belirleyeceği kısa bir süre içinde bunların yerine getirilmesi gerektiğinin ilgilisine tefhim ve tebliğine karar vermesi hükme bağlanmıştır. Bundan ayrı, belirlenen süre içinde hakimin kararının yerine getirilmemesi durumunda ve bu yolda bir başvuru söz konusu olduğunda ise, maddenin son fıkrasında yazılı olan cezai yaptırım uygulanacaktır. Özetle, Kat Mülkiyeti Yasasının 18. ve 33. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; rahatsız edici durumlar nedeniyle bağımsız bölümlerin tahliyesinin öngörülmediği, bu hususun ancak 24. maddede düzenlenen yasak işler için geçerli olduğu anlaşılacaktır. Rahatsız edici kullanımın önlenmesi için hakimin verdiği kararın süresinde yerine getirilmemiş olması durumunda ise, 33. maddenin son fıkrasındaki yaptırım ya da koşulları gerçekleştiğinde 25. maddeye göre bağımsız bölüm mülkiyetinin devri söz konusu olacaktır ki; incelenmekte olan dava bu nitelikte olmadığı gibi, yanlar arasındaki uyuşmazlık henüz bu aşamaya da gelmiş değildir. Hukuki nitelendirme ile buna uygun yasa hükümlerinin uygulanmasının doğrudan hakimin işi olduğu gözetilerek mahkemece, dava konusu bağımsız bölümde rahatsızlık veren kullanımın giderilmesi için bilirkişi raporunda saptanan önlemlerin alınmasına, bunların belirlenen süre içinde davalı tarafça yerine getirilmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bağımsız bölüm maliki ile kiracısı arasındaki kira bağıtını sona erdiren sonuç doğuracak nitelikte ve yasal dayanağı olmayan biçimde -karar gereği yerine getirilmediği takdirde- davalı kiracının bağımsız bölümden tahliyesine de karar verilmesi doğru görülmemiştir. 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/4759 K. 2003/5686 T. • KAT MALİKİNİN ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ ÇOCUĞUNUN GÜRÜLTÜ YAPARAK DİĞER KAT MALİKLERİNE RAHATSIZLIK VERMESİ Dava dilekçesinde, davalı kat malikinin zihinsel özürlü çocuğunun bağırma, sert cisimlerle eşyalara ve yere vurup gürültü yapma gibi eylemlerinden dolayı rahatsız olunduğu ileri sürülerek gürültü ve rahatsız edici eylemlere son verilmesi hususunda davalıya süre verilmesi, aksi halde Kat Mülkiyeti Yasasının 33/3 ve 25. maddeleri gereğince işlem yapılabileceğinin ihtar edilmesi istenilmiş, mahkemece dava kabul edilerek davalıya, çocuğunun kat maliklerini gürültü ve rahatsız edici eylemlerine son vermesi için 2 ay süre verilmiş, bu süre içinde karar gereği yerine getirilmediği takdirde yasanın 33/3 ve 25. maddelerine göre işlem yapılabileceğine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe uyulmaması halinde oluşan rahatsızlığın giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin neler olduğunu belirlemek ve bu tedbirlerin alınmasına hükmetmek de mahkemenin görevidir. Kat malikleri ve diğer sakinlerin, hayatın olağan akışı içerisindeki ses ve eylemlerden doğan ve tahammül sınırlarını aşmayan ses, gürültü ve benzeri olgulara karşılıklı olarak katlanmaları gerekir. Bu bağlamda zihinsel özürlü bir çocuğun bu durumundan kaynaklanacak olan ses ve gürültülerden, makul ve tahammül edilmesi gereken düzeyde kaldığı sürece rahatsız olunduğu iddia edilemez. Tahammül edilmesi gereken rahatsızlığın ölçüsünün, bu davada rahatsızlık verdiği ileri sürülen ses ve gürültü kaynağının herhangi bir makine, alet veya evcil hayvan olmayıp bir çocuk olduğu da gözetilerek tespit edilmesi gerekeceği de açıktır. Zihinsel özürlü bir çocuğun çıkardığı seslerin ve yaptığı gürültülerin üst ve alt katlarda bizatihi duyulmakta olması kat maliklerine rahatsızlık verildiği anlamına gelmez ve rahatsızlık, kişiye göre farklı algılanıp yorumlanabilen bir kavram olup, konunun objektif kıstas ve ölçü boyutlarında değerlendirilip nitelendirilmesi, tahammül sınırlarını aşan ses ve gürültünün bu sınıra çekilmesi için gereken tedbirlerin neler olduğunun belirlenmesi ve bu tedbirlerin alınmasına karar verilmesi gerekmektedir. Davalının, çocuğuna gerekli tıbbi bakımı yaptırmakta olduğu, çocuğun ailesi yanında kalması gerektiği, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulunun düzenlediği rapordan anlaşılmakta olup, davalıya bu yönde yüklenebilecek bir kusur veya alması emredilecek bir tedbir bulunmamaktadır. Bu bakımdan zihinsel özürlü bir çocuğun çıkardığı sesler ve yaptığı gürültünün uzman bilirkişiler aracılığı ile ölçümleme yapılarak tahammül edilebilir sınırı aşıp aşmadığının tespit edilmesi ve aşıyorsa ekonomik bir şekilde bu sınıra ne tür önlem ses yalıtımı vb. alınarak düşürülebileceğinin yine bilimsel esaslara dayalı olarak saptanması gerekir. Salt tanık anlatımlarına dayalı olarak tahammül sınırlarını aşan ses ve gürültünün varlığının kabulü ile alınacak önlemler belirtilmeden, insancıl yöntemlerle infazı mümkün olmayacak biçimde “eylemlere son verilmesine” şeklinde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde keşif ve uygulama yapılmalı, alınacak bilirkişi raporunun bozma ilamına uygunluğu da denetlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Yazı dolaşımı Apartmandan kiracı nasıl attırılır?Apartmanda maliklerden birinin evini kiraya verdiğini ancak kiracının apartmanda sürekli gürültü yaptığını düşünelim. Dairenin malikinin bu durumla ilgilenmemesi ya da kiracının yapılan uyarılara rağmen gürültüye devam etmesi halinde,diğer malikler kiracının tahliyesini Mülkiyeti Kanunu madde 33'te yer alan esaslara göre, kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine edilen süre içinde hâkimin kararını yerine getirmeyenlere, aynı mahkemece, ikiyüz elli Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Gerek kat malikleri ve gerekse bağımsız bölümü her ne sebeple olursa olsun sürekli biçimde kullananlar, bağımsız bölümü,... 0911 Haber Kaynağı Posta Gazetesi ZAM ORANI NE OLMALI? Borçlar Kanunu’na göre; kira artışında son 12 aylık Üretici Fiyatları Endeksi ÜFE baz alınıyordu. Bu yılın başında yapılan düzenlemeyle artık kira artışları, 12 aylık ortalama Tüketici Fiyatları Endeksi’ne TÜFE göre olmak zorunda. Bu da son verilere göre; yüzde Bu oran tavan. Kiracı ile mal sahibi eğer anlaşırlarsa sözleşmede bunun altında bir oran kararlaştırabilirler. Ancak kesinlikle bu oranında üzerinde artış yapılamaz. OĞLUM GELECEK ÇIK’ DURUMUNDA KİRACI NE YAPMALI? Kanuna göre; kontrat süresi dolmadan kiracının tahliye edilmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Yalnızca ev sahibinin haklı sebepleri varsa kontrat dolmadan kiracıyı çıkarabilir. Kiracı kirayı ödemezse, sözleşmeye aykırılık varsa evin başkasına kiraya verilmesi ya da amacının dışında kullanılması gibi, evde esaslı bir tadilat yapılacaksa kiracı tahliye edilebilir. KİRACI ERKEN ÇIKMAK İSTERSE NE OLUR? Kiracı, sözleşme tarihinden önce evden çıkmak isterse ve mal sahibi evi yeniden kiraya veremezse, kiracının bildirim yapması şartıyla tahliye tarihinden itibaren 3 aylık tazminat ödemekle yükümlüdür. Eğer kiracı bildirim yapıp çıkar ve hemen kiracı bulunursa böyle bir tazminat ödenmez. Eğer ev bu 3 ay içerisinde yeniden kiraya verilirse, tahliye ile kiraya verildiği tarihe kadarki süre için tazminat alınabilir. Bu da 3 ayı geçemez. Ancak kiracı bildirim yapmazsa sözleşme geçerlidir ve bildirim yapıncaya kadar olan aylara ait kirayı ödemekle yükümlüdür. KİRA ÖDENMEZSE EV SAHİBİNİN HAKKI NEDİR? Kiracı borcunu ödemezse, kiracıya önce noterden ödeme için ihtar gönderilip 30 gün süre verilmek zorundadır. Bu süre geçtikten sonra hâlâ ödeme yoksa tahliye davası veya icra takibi yoluyla yapılacak olan takip neticesinde icra mahkemesinden tahliye talep edilebilir. EV SATILDI KİRACI NE OLACAK? Taşınmazın bir başkasına satılması durumunda kiracının 6 ay süresi bulunuyor. Kiracı içerdeyken taşınmazın satılması halinde yeni mal sahibi içerdeki kiracıya 1 ay içinde ihtar göndererek tahliye talep edebilir. Bu durumda satın alma tarihinden itibaren 6’ncı ayın sonuna kadar kiracı kalmaya devam eder. 6’ncı ayın sonunda çıkmazsa tahliye davası açılabilir. Eski mal sahibi ile yapılan kira sözleşmesinin sonunda da dava açılarak tahliye talep edilebilir. Kiracılar eğer bu durumla karşılaşmak istemiyorlarsa, sözleşmelerini tapuya şerh olarak işlemeli. Kira şerhi bulunan taşınmazlar satılsa dahi kiracı tahliye edilemez. ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE KİRALAMA YAPILIR MI? Mal sahibi ile kiracı arasındaki sözleşmede Kira sözleşmesi devredilemez, ciro edilemez, alt kiralama yapılamaz’ şeklinde bir hüküm var ise hiçbir şekilde kira sözleşmesi bölünemez ve bağımsız bölümün tamamı veya bir bölümü kiraya verilemez. Böyle bir durum tespit edilirse sözleşmeye esaslı aykırılık gerekçesiyle süre dolmadan kiracı tahliye edilebilir. Ancak mal sahibi kiracısına alt kiralama hakkı tanımışsa tamamının veya bir kısmının kiraya verilmesi mümkün olabilir. EV DÖNÜŞÜME GİRERSE OTURMA HAKKI KİMİN? Borçlar Kanunu’nda bina yıkıldıktan sonra yeniden yapımı halinde mal sahibinin kiracısını davet etme zorunluluğu var. Esaslı tadilat, tamirat ve yıkım varsa kiracı tahliye edilebilir bu durumda tadilat, tamirat ve yıkım yapılıp yeniden inşa sonrasında kiracının yeniden davet edilmesi zorunludur. Davet edilmezse kiracıya 1 yıllık kira bedeli ile taşınma bedeli ödenir. RİSKLİ YAPILARDA DURUM NE? Kentsel dönüşüm yasasına göreyse ev sahibinin kiracıyı davet etme zorunluluğu yok. Bu kapsamda kiracı karot alınıp riskli yapı ilan edilen bir taşınmazdan 60 veya 30 günlük tahliye yazılarının kendisine tebliğ edilmesi halinde sürenin sonunda evden çıkacaktır. Kentsel dönüşüm yasasına göre kiracılara 2 aylık taşınma yardımı adı altında ödeme yapılmaktadır. TADİLAT MASRAFI TALEP EDİLİR Mİ? Kiracılar riskli olduğunu bildikleri bir yerden kiralama yapmışlarsa yapmış oldukları masrafları hiçbir şekilde talep edemezler. Ancak mal sahibi riskli olduğunu bildiği halde bir taşınmazı kiraya vermişse ve kiracı ciddi bir masraf yapmışsa bu masraflarını tahliye halinde dava açarak isteyebilirler. İZİN ALMADAN MÜLKTE TADİLAT YAPILABİLİR Mİ? Kiracı, taşınmazın içinde mal sahibinin izni olmadan ciddi değişiklikler yaparsa, sözleşmeye esaslı aykırılık durumu oluşur. Bu da kiracının kontrat bitmeden tahliye edilmesine yol açabilir. ekonomi Kira Zam Zam Oranı Kiracı Ev Sahibi Kiracı Hakları Ev Sahibi Hakları Apartman sakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma hakkı var mıdır?Eğer kiracı, söz konusu daireyi kanuna ve ahlaka aykırı bir durumda kullanıyorsa ve bu durumundan diğer apartman sakinleri rahatsızlık duyuyorsa kiracının yetkili yerlere şikayet edilmesi söz konusu olabiliyor. Peki apartman sakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma hakkı var mıdır sorusunun yanıtı ise şu şekilde;Apartman sakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma hakkı var mıdır?Kiracının komşuluk hukukuna aykırı davranması, diğer apartman sakinlerini rahatsız etmesi durumunda ya da yukarıda belirttiğimiz gibi evin usulsüz kullanımından dolayı oluşan rahatsızlıklar nedeni ile sulh hukuk mahkemesine başvurulabiliyor. Bu noktada kiracının haksız görülmesi durumunda kira kontratı Seren...

apartman sakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma hakkı var mıdır