Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı görevden aldı. Cırıt’ın yerine ise İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı belirtildi. Eskişehir'de Alpu Ortaokulu’nun yanı sıra Ertuğrul Gazi İmam
İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer YAHŞİ Görevden Alındı. Yerine Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit YENTÜR atandı.. Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUKun hakkındaki ususlsüzlük iddiaları nedeniyle görevden almak istediği ancak soruşturmalardan aklanan ve görevine devam eden İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer YAHŞİ Bakan ÖZER tarafından görevden
Eskişehir'de 10 kız öğrenciyi taciz ettiği iddiasıyla tutuklanan okul müdürü olayında il milli eğitim müdürünün görevine de son verildi. SENDİKALAR YÖNETİCİ ATAMA EĞİTİM ÖSYM HABERLERİ KAMU HABER GÜNDEM
Hatay İl Milli Eğitim Müdür Vekili Mesut ÇERKO araştırmacı kadrosuna çekilerek görevden alındı. Eğitim 28.06.2022 Salı 16:48 A+ a- Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki bu değişime anlam verilemedi.
Bir İl Milli Eğitim Müdürü Daha Görevden Alındı. MEB'de İl Milli Eğitim Müdürleri değişimi durmadan devam ediyor. Bugün ilk olarak Bakan Mahmut ÖZER ,İl Milli eğitim müdürünü görevden aldı yerine ise hemşerisini atadı. haberimizde Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürünün görevden alındığını yazmıştık.
İl Milli Eğitim Müdürü, koltuğunda 25 gün oturabildi. Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü görevine 25 gün önce atanan Bülent Altıntaş görevden alındı. Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger’in . GÜNDEM. 11.09.2021 14:52.
1UhY. Geçtiğimiz günlerde gündemi düşen olaydan sonra İLİN MEM görevden alındı İl Milli Eğitim Müdürü Görevden alındı. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla ortaokul müdürü Mustafa Kartaler'in tutuklanmasının ardından bakanlık kararıyla görevinden alındı. Cırıt'ın yerine, İstanbul'dan Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman'ın atandığı belirtildi. Alpu Ortaokulunun yanı sıra Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu’nun müdürü olan Mustafa Kartaler, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla önceki gün ilgili adli ve idari soruşturma sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı görevden aldı. Cırıt’ın yerine ise İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı belirtildi. BAKANLIK SORUŞTURMA BAŞLATTI Eskişehir Valiliğinin talebi üzerine ortaokul müdürü Mustafa Kartaler’in kötü siciline rağmen 2 okula birden müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğiti Bakanlığı’nca da soruşturma başlatıldı. Okul müdürü Kartaler’in görevden uzaklaştırma ile sonrasında 2 okula birden müdür olarak atanmasıyla ilgili tüm sürecin, görevlendirilen bakanlık müfettişlerince incelemeye alındığı kaydedildi. KAYMAKAM TEHLİKE ARZ EDİYOR’ DİYE UYARMIŞAlpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu’nun da okul müdürü Mustafa Kartaler hakkında Eskişehir Valiliğine 2 Şubat’ta uyarı yazısı gönderdiği ortaya çıktı. Eskişehir Valiliği İl İdare Kuruluna gönderilen yazıda okul müdürü Mustafa Kartaler’in tehlike arz ettiğini, daha önce de uyarı, kınama ve maaş kesme cezaları aldığı belirtilerek, İlçemiz Alpu Ortaokulu olarak görev yapan Mustafa Kartaler hakkında rehber öğretmen okul içerisinde yapmış olduğu öğrenci görüşmelerinde ortaya çıkan kız öğrencilere uygunsuz davranışlarda bulunduğu iddiaları sebebiyle acılan soruşturma neticesinde, soruşturma süresi boyunca soruşturma seyrini etkilememek adına 5 Ocak 2022 tarihinden görevden uzaklaştırılmıştır. Okul müdürü olarak görevlendirilen Mustafa Kartaler’in sicili incelendiğinde 3 Mart 2020 tarihinde hizmet duşunda devlet memurlarının itibar ve güven duygusunu saracak davranışlarda bulunmak suçlamasıyla uyarı, kınama ve maaş kesme cezalarını aldığı ve adı geçen şahsın evli olduğu halde 19 yaşında biriyle kaçtığı hususundan kaynaklı görevden uzaklaştırıldığı görülmektedir. Şahıs uygunsuz davranışları nedeniyle almış olduğu disiplin cezalarına rağmen halen okul müdürü olarak görev yapmaya devam etmekte ve öğrencilere tehlike arz etmektedir denildiği öğrenildi. İdari soruşturma raporunda; Mustafa Kartaler’in, kız öğrencilerin özel bölgelerine rahatsız edici şekilde baktığı iddiasıyla 1/30 oranında aylıktan kesme ve kara gözlüm’, aşkım’ diyerek bazı kız öğrencilere de hoşlanmayacakları şekilde hitap ettiği iddialarıyla ilgili kınama cezası talep edildiği bilgisi yer aldı. İddialara ilişkin suç duyurusu raporunun da düzenlendiği belirtilen idari müfettiş raporunda, il dışında görevlendirilmesinin uygun olacağı belirtilen Kartaler’in de aynı yönde dilekçe verdiği belirtildi. DİSİPLİN GEÇMİŞİ KABARIK Öte yandan cinsel taciz iddiasıyla tutuklanan okul müdürü Mustafa Kartaler’in, 2020’de görev yaptığı Beylikova ilçesinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak’ suçundan 2 kez kınama, uyarı ve aylıktan kesme disiplin cezaları aldığı ortaya çıkmıştı. Kartaler’in, 2011’de ise İnönü ilçesinde verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek’ suçundan uyarı cezası aldığı öğrenilmişti. DHA
- 0257 Güncelleme - 0257 Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Adli Tıp Kurumu'ndaki atama kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararlara göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nda açık bulunan Dış İlişkiler Genel Müdürlüğüne Oğuz Tuncay, Çocuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığına Mustafa Bilir, Kadın Statüsü Genel Müdür Yardımcılığına da Olgun Gündüz atandı. 4 İLE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ ATANDI Tunceli İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Aslanoğlu görevden alınarak yerine Gürsel Ekmekçi atandı. Bitlis İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Mehmet Emin Korkmaz, Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Mehmet Çalışkan, Ardahan İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ise Erhan Bulut getirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı Zehra Gamgam görevden alındı. 6 İLİN MÜFTÜSÜ DEĞİŞTİ AA'nın haberine göre; Diyanet İşleri Başkanlığında açık bulunan Ordu İl Müftülüğüne Mardin Müftüsü İsmail Çiçek, Mardin İl Müftülüğüne Sinop İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, Sinop İl Müftülüğüne Mustafa Düzgüney, Edirne İl Müftülüğüne Muş İl Müftüsü Alettin Bozkurt, Muş İl Müftülüğüne Lütfü İmamoğlu ve Kastamonu İl Müftülüğüne Mustafa Bilgiç'in ataması yapıldı. Adli Tıp Kurumu Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulu Adli Tıp Üyesi Uzman Dr. Mehmet Özbay görevden alınarak yerine Uzman Dr. Zeynep Orhan atandı. Adli Tıp Kurumu Yedinci Adli Tıp İhtisas Kurulu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Üyeliğine İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Benian görevlendirildi.
İscehisar ilçesine bağlı Çatağıl köyünde 11 Ekim günü ortaokul öğrencilerini taşıyan servis minibüsü, sürücüsünün kontrolünden çıkıp ağaçlara çarptı. Kazada 5 öğrenci yaşamını yitirdi, 5 öğrenci ise yaralandı. Yaralanan öğrencilerden Rana Eser, Hakan Tek ve Musa Eser'in yoğun bakımda tedavisi sonrası Milli Eğitim Bakanlığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürü Turgut Karakış ile Alanyurt Ortaokulu Müdürü Gülşen Şeyma Özdemir, görevden YEĞENLERİ ÖLEN AMCA İDDİA ETMİŞTİ13 Ekim'de DHA'ya röportaj veren Ahmet Eser, kazada yeğenleri Nisa ile İsmail Eser'in hayatını kaybettiği belirterek İlçe Milli Eğitim Müdürü Turgut Karakış hakkında şunları söylemişti"Kapı bozuk olduğu için iple bağlıyorlar, gözümle gördüm. Daha önce birkaç defa İlçe Milli Eğitim Müdürü Turgut Karakış'a gittim, 'İdare edeceksiniz, başka araba yok' dedi. İdare ettik, çocuklarımızı kaybettik."Ahmet Eser'in iddialarına cevap veren İscehisar İlçe Milli Eğitim Müdürü Turgut Karakış ise "Biz öyle bir şey söylemedik. Ben niye 'idare et' diyeyim? Kendimi niye ateşe atayım?" ifadelerini kullanmıştı.
İstanbul’da 3 İlçe Milli Eğitim Müdürü İl Milli Eğitim Müdürü tarafından şok bir kararla görevden alındı. Ajans Kamu sitesindeki habere göre; Arnavutköy, Beylikdüzü ve Şile İlçe Milli Eğitim Müdürleri, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci tarafından görevden alındı. GÖREVDEN ALINAN İSİMLER ŞÖYLE Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü – Yafes BAKIRCI Şile İlçe Milli Eğitim Müdürü – Harun DİZEĞRİ Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü – Mehmet DAĞ Görevden almaların İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci’nin tasarrufu olduğu beliritliyor. Yelkenci’nin, başarılı çalışmaları ile bilinen isimleri görevden alma gerekçesinini ne olduğu ise henüz bilinmiyor. Beklenmedik zamandaki görevden almalar, İstanbul Milli Eğitim camiasını etkilemi durumda… Görevden alınan ilçe müdürlerinin yerlerine ise; İstanbul’da görev yapan bazı ilçelerdeki okul müdürleri atandı. Kulislerden gelen bilgiye göre; Maltepe, Adalar ve Kısa süre önce göreve mahkeme kararı ile dönen Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin de görevden alınacakları iddia ediliyor. EĞİTİM BİR-SEN’DEN SERT TEPKİ! Öte yandan; İstanbul İl Müdürü’nün bu kararına yetkili sendika Eğitim Bir-Sen’in İstanbul 1 ve 5 No’lu şube başkanları tepki gösterdi. Yapılan açıklama şu şekilde Bürokratik Vesayetin Mültecileri Sosyolog İsmail Coşkun şubemizin düzenlediği bir panelde devleti anlatırken, batı toplumlarında devletin bir sınıfın tahakküm aracı olduğunu, biz de ise devletin toplumun genel çıkarlarını düşünen bir örgütlenme olduğunu ve meşruiyetini toplumdan aldığını söyler ve ekler, devlet toplumun sorunlarını çözmeli, ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Kemal Tahir’in Devlet Ana romanında geçen ve çok önemli bulduğum “Bey kısmının onuru kendi malı değildir.” sözü de İsmail Coşkun’un sözleri ile bir arada düşünüldüğünde daha da bir anlam kazanıyor. Bu düşünceler üzerinden günümüze baktığımızda bürokratik devlet anlayışının terk edilmesi gereği ortaya çıkıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın sıkça kullandığı Şeyh Edebali’ye ait “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözü ise adeta bu değişimin mesajı niteliğindedir. Bazı yöneticilerin cakaları ve çakarları ile kendi hissiyatlarını bir devlet politikası gibi uygulamaları bey-yönetici olmanın getirdiği toplumsal sorumluluğu ve değişimi anlamadıklarını göstermektedir. Son yıllarda bürokratik vesayetin kırılması doğrultusunda önemli adımlar atıldı. Ancak zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Bürokratımız toplumla, astları ile arasına anlamsız mesafeler koyuyor. İhtiyaçlara cevap vermek yerine makamın gücünü kullanıyor. Unutulmamalıdır ki; devletten aldığı yetki ile insanları tehdit ve huzursuz eden bir yönetim devlet olmanın onurunu taşıyamaz. Devlet toplumun ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Peki devlet kim ya da nedir? Yaşayan bir organizma mı? Eğitim camiası üzerinden bakacak olursak… Öğrenci ve velisi için sınıftaki öğretmen, öğretmen için müdürü, müdür yardımcısı, ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü, il milli eğitim müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürü devletin ta kendisidir… Silsile bu şekilde aşağıdan yukarıya doğru devam eder. Durum her kurum için aynıdır. Emniyeti, maliyesi, üniversitesi… Öğretmenlerin en çok rahatsız oldukları konuların başında şüphesiz öğretmenlik mesleğinin itibar kaybettiğine ilişkin şikâyetler geliyor. Bu konunun ekonomik, sosyolojik, politik birçok yönü var. Bizim burada değineceğimiz ve öğretmenleri en çok yaralayanı üstleri tarafından takdir edilmemek hatta zaman zaman tahkir ve tehdit edilmek. Bu konuda şikâyetler sadece öğretmenlerden gelmemekte taşra teşkilatındaki okul müdürü ve şube müdüründen tutun Bakanlık Merkez Teşkilatına kadar şikâyetler uzanmakta… Kapalı ortamlarda kime dokunsan bir dokun bin ah işit’ durumu yaşanmakta. Daha düne kadar yanlarında birlikte çalıştıkları arkadaşlarının makam değişikliği ile birlikte adeta sınıf atlamışçasına bir tavır, tutum değişikliği sergilemeye başladığına şahit olduklarını ifade ediyorlar. İster bürokrasiden, ister siyaset kurumundan, isterse sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi olduğunu iddia edenlerden gelsin bu tutum asla kabul edilemez. Eğitim çalışanlarını nesneleştiren ve sivilleşme yönünde atılan adımlara, kazanımlara bürokrasiyi kutsayan bir zihin yapısıyla bakan, küçümseyen, anlamayan, algılayamayan, tehditkâr bir dil kullanan, öğretmenin yaptığı işle ilgilenmeyip kılık kıyafetiyle uğraşan bir yaklaşım sergileyenler anarşizmin ocağına benzin dökmenin ötesinde bir şey başaramazlar. Kıyafetinden dolayı Ankara’da şehir merkezine Aşık Veysel’i almayan bürokrasinin devri bitti artık. Bu devri özleyen bürokratlara ihtiyacımız yok. Devir çalışanını, paydaşlarını, toplumu suçlayarak koltuğunda oturan bürokratların değil, kapısı herkese açık, çalışanını, paydaşlarını, toplumu dinleyen, onları tehdit ve tedirgin etmeden bir yönetim sergileyebilen bürokratların devri… Yüz binlerce eğitim çalışanın temsilcisi olan eğitim örgütlenmelerini, sendikaları çözüm ortağı görmek yerine sorun odağı olarak algılayan bir zihin yapısı eğitimin sorunlarının çözümüne katkı sunmak bir yana baştan kaybetmeye mahkûmdur. Tarih adanmışların atanmışlara boyun eğdiğini yazmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” vurgusu, 600 yıl üç kıtayı yönetmiş bir imparatorluğun temel felsefesidir. Verilen mesaj gayet nettir. Devletimiz tek parti dönemi ve sonrasında darbelerle kendini yeniden dizayn eden bürokratik devlet anlayışından, devletin kendisini oluşturan insanlar için var olduğu, onların mutluluğunun teminatı olduğu, vatandaşına karşı cömert, hizmeti ön planda tutan, onu besleyen, büyüten kerim devlet anlayışına doğru rotasını değiştirmiştir. Devletin bürokrasisi de bu realiteye göre pozisyon almak durumundadır. Toplumla ve kendi çalışanları ile barışık bürokratlara ihtiyacımız var. Odasına yardımcısının bile giremediği, çalışanlarına yukarıdan bakan, onları itibarsızlaştıran bürokratlara ise ihtiyaç yoktur. İnsana dokunan, onu kuşatan, kurumları kuşatarak yöneten, tedirgin etmeyen, korkutmayan, devlettin teamüllerini bilen ve işleten bürokratlara ihtiyacımız var. Ahmet Özcan’ın ifadesiyle; Osmanlı’nın son dönemlerinden günümüze ne zaman taşradan küçük memur, esnaf, çiftçi çocuklarının devlet bürokrasisinde yer edinmesi çabası gündeme gelse o dönemin jargonu ile ’beyzadeler’’, yaşadığımız dönemin ifadesiyle ’Beyaz Türkler’’in direnişiyle karşılaşmışlardır. Diğer yandan kendi içinden geldikleri sosyolojik taban da iktidara yaklaşmakla devlete ve millete yabancılaşma riskinin ortaya çıktığı iddialarıyla önlerini kesmeye çalışır, bu Anadolu çocuklarının… Bu Anadolu çocukları mültecidirler, çünkü bir yandan aldıkları eğitimin bir sonucu olarak kendi içinden geldikleri tabanla ’devlet’’ mekanizmasının bir parçası olmak arasında yaşadıkları ikilem sonucu o tabandan kültürel anlamda olmasa da düşünsel ve duygusal bir kopuş yaşamaya başlamışlardır. Bir yandan bu kopuşun sancısını yaşayan bu çocuklar diğer taraftan da bürokratik sahada komitacı torunu ’Beyaz Türkler’’in siyasi ayak oyunları, entrikacı istihbarat oyunları ile mücadele eder. Ancak her defasında kırk pınardaki pehlivan misali göbekleri güneşi görür, görmese de hakem kararı ile diskalifiye edilirler. Tam da yukarıdaki tanıma uyan nedenlerden dolayı ’devletlu ulema’’ tarafından sürekli dışlanan bu mülteciler’in gelişini engellemeye çalışan grupların ya da odakların hepsi temelde aynıdır. Bunların aralarında çatışma olduğu vehmini veren şey yalnızca kullandıkları semboller, ritüeller ve renklerdir. Geçenlerde Mustafa Özel bir yazısında, ’Sussak tesiri olmuyor, söylesek gönüllerimiz razı değil. Sussak da aynı bedeli ödüyoruz konuşsak da.’’ diyordu. Aynen Mustafa Özel’in anlattığı durumdayız. Devlete, millete hizmet için elinden tutulup makama getirilenlerin yaptığı ilk icraatın yeni kartvizitleriyle içinden çıktığı topluma italik bakması maalesef kaderimiz oluyor. Bu makam sahiplerinin seçimlerin hemen ertesinde, kullan-at yaşamların gölgesinde dava/mesai arkadaşlarını sudan sebeplerle tasfiye ederek kimin hayrına çalıştıklarını da bir kez daha düşünmelerinde yarar görüyoruz. Olaya tüketim toplumunda kullanım değeri gözüyle bakanlar, kendilerinin de bir gün o gözle değerlendirilebileceğini hesaba katmalıdırlar. Ahmet Özcan, ’’Sahte çatışmalar, idealist kuşakların tasfiyesine ve konformist unsurların elitleşmesine yol açmıştır.’’ der. Güya içimizden çıkan elitist bürokrasinin, yaşadığımız zor süreçlerde mücadelenin göbeğinde olan idealist kadroları tasfiye teşebbüsüyle adeta bürokratik otokrasiye dönüşme çabalarını kaygıyla izlemekteyiz. Genelde MEB’deki, özelde İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğündeki son değişikleri bu bakış açısıyla değerlendiriyor, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Sayın Ömer Faruk YELKENCİ’nin dikkatini çekiyor ve ’Zalimin zulmü sükut sayesinde yurtlanır.’’ düsturunca tarihe not düşüyoruz. Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 ve 5 Nolu Şubeleri adına Şube Başkanları Ferhat ÖZTÜRK ve Celal DEMİRCİ
Alpu Ortaokulu’nun yanı sıra Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu'nun müdürü olan Mustafa Kartaler, 10 kız öğrencisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla önceki gün tutuklandı. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma sürerken Milli Eğitim Bakanlığı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı görevden aldı. Cırıt’ın yerine ise İstanbul Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın atandığı SORUŞTURMA BAŞLATTIEskişehir Valiliği’nin talebi üzerine ortaokul müdürü Mustafa Kartaler’in kötü siciline rağmen 2 okula birden müdür olarak atanmasına ilişkin Milli Eğiti Bakanlığı’nca da soruşturma başlatıldı. Okul müdürü Kartaler’in görevden uzaklaştırma ile sonrasında 2 okula birden müdür olarak atanmasıyla ilgili tüm sürecin, görevlendirilen bakanlık müfettişlerince incelemeye alındığı 'TEHLİKE ARZ EDİYOR' DİYE UYARMIŞAlpu Kaymakamı Kübra Karaalioğlu’nun da okul müdürü Mustafa Kartaler hakkında Eskişehir Valiliği’ne 2 Şubat'ta uyarı’ yazısı gönderdiği ortaya çıktı. Eskişehir Valiliği İl İdare Kurulu’na gönderilen yazıda okul müdürü Mustafa Kartaler’in tehlike arz ettiğini, daha önce de uyarı, kınama ve maaş kesme cezaları aldığı belirtilerek, “İlçemiz Alpu Ortaokulu olarak görev yapan Mustafa Kartaler hakkında rehber öğretmen okul içerisinde yapmış olduğu öğrenci görüşmelerinde ortaya çıkan kız öğrencilere uygunsuz davaranışlarda bulunduğu iddiaları sebebiyle açılan soruşturma neticesinde, soruşturma süresi boyunca soruşturma seyrini etkilememek adına 5 Ocak 2022 tarihinden görevden uzaklaştırılmıştır. Okul müdürü olarak görevlendirilen Mustafa Kartaler’in sicili incelendiğinde 3 Mart 2020 tarihinde hizmet duşunda devlet memurlarının itibar ve güven duygusunu saracak davranışlarda bulunmak suçlamasıyla uyarı, kınama ve maaş kesme cezalarını aldığı ve adı geçen şahsın evli olduğu halde 19 yaşında biriyle kaçtığı hususundan kaynaklı görevden uzaklaştırıldığı görülmektedir. Şahıs uygunsuz davranışları nedeniyle almış olduğu disiplin cezalarına rağmen halen okul müdürü olarak görev yapmaya devam etmekte ve öğrencilere tehlike arz etmektedir” denildiği soruşturma raporunda; Mustafa Kartaler'in, kız öğrencilerin özel bölgelerine rahatsız edici şekilde baktığı iddiasıyla 1/30 oranında aylıktan kesme ve 'kara gözlüm', 'aşkım' diyerek bazı kız öğrencilere de hoşlanmayacakları şekilde hitap ettiği iddialarıyla ilgili kınama cezası talep edildiği bilgisi yer aldı. İddialara ilişkin suç duyurusu raporunun da düzenlendiği belirtilen idari müfettiş raporunda, il dışında görevlendirilmesinin uygun olacağı belirtilen Kartaler'in de aynı yönde dilekçe verdiği GEÇMİŞİ KABARIKÖte yandan cinsel taciz iddiasıyla tutuklanan okul müdürü Mustafa Kartaler'in, 2020'de görev yaptığı Beylikova ilçesinde 'devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak' suçundan 2 kez kınama, uyarı ve aylıktan kesme disiplin cezaları aldığı ortaya çıkmıştı. Kartaler'in, 2011'de ise İnönü ilçesinde 'verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında kayıtsızlık göstermek' suçundan uyarı cezası aldığı GÖREVLENDİRME YAPILDIEskişehir Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Cirit'in bakanlık koordinasyon kuruluna geçici olarak görevlendirildiği belirtilerek, "İl Milli Eğitim Müdürü Hakan CIRIT, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarafından Personel Genel Müdürlüğü Koordinasyon Kurulu'na geçici görevlendirilmiştir" denildi.
istanbul il milli eğitim müdürü görevden alındı