UzMPhv. Her gün yüzlerce farklı cümle kuruyoruz. Çoğu cümlemiz günlük konuşma için olsa da, bazen çok güzel ve anlamlı şeyler de söylüyoruz. Bu tarz güzel cümleler her dilde karşınıza çıkacaktır. Eğer İngilizce Güzel Sözleri merak ediyorsanız bu içeriğimize bakarak bir çoğunu öğrenebilirsiniz. Çok seveceğiniz ve devamlı karşılaşacağınız bu İngilizce Güzel Sözleri Türkçe anlamlarıyla birlikte yazdık. İngilizce Kelimeleri daha iyi okuyabilmek için İngilizce Alfabe konusunu da öğrenmelisiniz. Bunun gibi diğer başlangıç konularını öğrenmek için İngilizce Aylar içeriğini de Anlamlı Sözlerİngilizcede bir çok güzel ve anlamlı cümle bulabilirsiniz. Bu cümleler bazen çok zekice söylenmiş ya da içtenlikle yüreğinizi ısıtacak bir cümle olabilir. Her şekilde derin anlamlara sahip olan İngilizce Anlamlı Sözleri beğeneceğinizden eminiz. Bu cümleler arasında çok güzel ve derin anlamlara sahip İngilizce Aşk Sözleri de conquers her şeyi has beauty, but not everyone sees şey güzeldir ama herkes is the beauty of the ruhun an encourager, the world has enough critics olma, yapıcı give your best never worry for elinden geleni yap, sonucu dert is the most powerful weapon which you can use to change the dünyayı değiştirebilecek en güçlü can’t change what’s going on around you until you start changing what’s going on with sorunlarını çözmeden çevrendeki sorunları your mind to see the good in every dolu tarafını görmek için zihnini heart that loves is always dolu bir kalp her zaman the life you live. Live the life you hayatı sev. Sevdiğin hayatı hard to beat a person who never gives pes etmeyen bir insanı yenmek cry because it’s over, smile because it için ağlama, gerçekleştiği için who opens a school door, closes a kapısını açan, hapishanenin kapısını is getting what you want. Happiness is wanting what you istediğini elde etmektir. Mutluluk elde ettiğini you judge me, make sure that you’re yargılamadan önce mükemmel olduğundan emin you finished changing, you bitirdiğinde, sen de don’t trust words, I trust iştir kişinin, dediği lafa the little things in life, because one day you will look back and realize they were the big şeylerden mutlu ol. Bir gün dönüp baktığında aslında onların büyük olduğunu is the slave of wise man. The master of a akıllı adamın kölesi, ahmağın can’t have a better tomorrow if you are thinking about yesterday all the takılıp kalırsan iyi bir geleceğe sahip person starts dying when they stop kurmayı bıraktığında ölür is made of ever so many partings welded birbirine geçmiş bir çok parçadan love isn’t found, it’s aşk bulunmaz, inşa less you talk, the more you’re listened kadar az konuşursan, o kadar çok remember that you are absolutely unique. Just like everyone olduğunu asla unutma. Tıpkı diğer insanlar is what it şey göründüğü gibi itself is the most wonderful fairy kendisi en güzel peri best and most beautiful things in the world cannot be seen or even touched – they must be felt with the en iyi ve en güzel şeyler görülemez, hatta dokunulmaz – kalp ile hissedilmeleri life were predictable it would cease to be life, and be without öngörülebilir olsaydı, yaşam olmaktan vazgeçerdi ve boş you look at what you have in life, you’ll always have more. If you look at what you don’t have in life, you’ll never have sahip olduklarınıza bakarsanız, her zaman daha fazlasına sahip olursunuz. Hayatta sahip olmadıklarınıza bakarsanız, asla yeterli is really simple, but we insist on making it gerçekten basit, ama biz onu karmaşık hale getirmekte ısrar is heavy, let it ağırdır, bırak will save the güzellik it’s meant to be it will gerekiyorsa what is right, not what is olanı yap, kolay olanı reap what you ekersen onu was quiet, but I was not ama kör is a sweet melody sung by iki kişi tarafından söylenen tatlı bir you can imagine is edebileceğin her şey to forget someone you love is like trying to remember someone you never birini unutmaya çalışmak hiç tanımadığın birini hatırlamaya çalışmak try to be different. Just be good. To be good is different olmaya çalışma. Sadece iyi ol. İyi olmak yeterince secret of happiness is freedom, the secret of freedom is sırrı özgürlüktür, özgürlüğün sırrı me with a truth, don’t comfort me with a bir hakikat ile incit, bir yalanla opportunity doesn’t knock, buiId a kapıyı çalmana olanak tanımıyorsa, kapı inşa bir şeyi yapabilirsin, fakat her şeyi am strong but I am ama future belongs to those who believe in the beauty of their hayallerinin güzelliğine inananlara criticize what you can’t with memories not öl, hayallerle only live once so think bir kere yaşarsın bu yüzden iki defa have not failed. I’ve just found 10,000 ways that won’t olmadım, sadece işe yaramayan 10,000 yöntemi bulmuş cannot teach anybody anything, I can only make them kimseye bir şey öğretemem, sadece onların düşünmesini mother’s heart is always with her annenin kalbi her zaman çocuğuyla the little hings in life, because one day you will look back and realize they were the big küçük şeylerin keyfini çıkarın. Çünkü bir gün geriye dönüp bakacak ve aslında büyük şeyler olduğunu fark love to walk in fog, Because nobody knows I am içinde yürümeyi severim, çünkü kimse sigara içtiğimi fark wish people had insanların fragmanları past is past. Time to move geçmiştir. Harekete geçme expect people to değişmesini will never get tired of asla improve is to change; to be perfect is to change değişmektir; mükemmellik ise sıkça talking about darkness and light a hisset ve yine de down seven times, get up kez düş, sekiz kez you decide to do, make sure it makes you yapmaya karar verirsen ver, seni mutlu edeceğinden emin best feeling of happiness is when you are happy because you have made someone else en güzel şekli, başka birini mutlu ettiğin için mutlu Kısa Cool Sözlerİngilzice Kısa Cool Sözleri istediğiniz yerde kullanabilir ve keyfinize with uç!I don’t care umurumda look arkana life, my rules. Benim hayatım benim am not normal. Ben normal free as the flowers. Çiçekler gibi özgür is the best en iyi you can’t be kind, be olamıyorsan, sessiz happy, It drives people olun. Bu insanları that you, or your ego?Bu sen misin, yoksa egon mu?I didn’t change, I just woke up. Ben değişmedim sadece the risk or lose the al ya da fırsatı what is right, not what is easy. Kolay olanı değil, doğru olanı is where the coffee neredeyse, evin is better than bütün yalanlardan çok daha be afraid to walk başına yürümekten korkma!A smile suits every style of her kıyafete uyum is a beach, enjoy the bir sahildir, dalgaların tadını it with passion or not at yapın, ya da hiç dream your life, live your hayal etme, hayalini is a side effect of mükemmelin yan do not get drunk – I get awesome. Ben sarhoş olmadım, ben harika too busy to be olmak için meşgul olmaya not special, I am a limited edition. Ben özel değilim, sadece sınırlı I were you, I would adore yerinde olsaydım, bana everything in life but never alternative!Hayatta her şey ol ama alternatif asla!Your eyes show the strength of your soul. Gözlerin ruhunun gücünün can do anythink. Just get up and do it. Her şeyi yapabilirsin. Sadece kalk ve yap!You know my name, not my benim adımı biliyorsun, hikayemi me as I am or watch me as I ya olduğum gibi kabul et, ya da ben giderken not fear death, but rather the unlived değil, yaşanmamış bir hayattan lying was a job some people would be yalan söylemek bir iş olsaydı, bazı kişiler milyoner I am smiling, but you are not the reason Ben gülümsüyorum ama artık sebebi sen don’t lose people, people lose me. Understand this!Ben insanları kaybetmem, onlar beni kaybederler. Anla bunu!I will fly. Chase the wind and touch the rüzgarı kovalayacağım ve gökyüzüne Özlü SözlerEskiden beri söylenen bir çok güzel sözün her birinin yeri ayrıdır. Aşağıda okuyacağınız özlü sözler sizi etkilerken bolca düşünmenizi de sağlayacaktır. Her birini okurken içinizin ısınacağına future depends on what we do in the şu an ne yaptığına last forever. Anılar sonsuza dek must be the change you wish to see in the görmek istediğin değişim I can change my life. No one can do it for sadece ben değiştirebilirim. Başka kimse benim için is 10% what happens to you and 90% how you react to %10 başına gelenler ve %90 verdiğin will never win if you never başlamazsan, asla a job you love, and you will never have to work a day in your işi yaparsan, hayatında bir gün bile çalışmamış friend walks in when everyone else walks senden uzaklaşırken yanına gelen gerçek you can dream it, you can do kurabiliyorsan, order to succeed, you must first believe that you için önce inanman can never quit. Winners never quit, and quitters never bırakma. Kazananlar asla bırakmaz ve bırakanlar asla way to get started is to quit talking and begin yolu konuşmayı bırakıp yapmaya your life today. Don’t gamble on the future, act now, without bugün değiştir. Geleceği şansa bırakma. Beklemeden harekete always too early to için daima çok is the most powerful en güçlü you want to shine like the sun, first burn like the gibi parlamak için, güneş gibi yanman secret of happiness is freedom, the secret of freedom is sırrı özgürlüktür, özgürlüğün sırrı ise you have to travel a long way to find what is dibinde olanı bulmak için uzun mesafeler katetmeniz shrinks or expands in proportion to one’s sizin cesaretinize göre büyür ya da opportunity doesn’t knock, buiId a kapını çalmıyorsa, kapıyı kendin is easy to be brave from a safe cesur olmak kind, for everyone you meet is fighting a hard olun zira tanıştığınız herkes zor bir mücadele will prepare and some day my chance will bekleyeceğim ve bir gün şans yüzüme three words I can sum up everything I’ve learned about life. It goes ile ilgili öğrendiğim her şeyi üç kelime ile özetleyebilirim. Hayat devam will not tire, we will not falter, and we will not sendelemeyeceğiz ve başarısız is not the worst that can happen to insanın başına gelebilecek en kötü olay advance of liberty is the path to both a safer and better gelişimi daha güvenli ve daha iyi bir dünyaya giden could either watch it happen or be a part of gerçekleşmesini izlerim ya da bunun bir parçası only live once, but if you do it right, once is kez yaşarsın, ama doğru yaşarsan, bir kere you’re absent during my struggle, don’t expect to be present during my zordayken yanımda olmadıysan, başardığımda da yanımda olmayı hak big, or go oyna ya da evine it today, or regret it yap ya da yarın pişman never know how strong you are, until being strong is your only olmak tek seçeneğiniz olana kadar, ne kadar güçlü olduğunuzu asla it is important to you, you will find a way. If not, you’ll find an senin için önemliyse bir yolunu bulursun. Eğer değilse bir bahane is like riding a bicycle. To keep your balance, you must keep bisiklet sürmek gibidir. Dengeni korumak için ilerlemeye devam greatest pleasure in life is doing what other people say you cannot en büyük zevk, insanların yapamazsın dedikleri şeyleri everything seems under control, you’re not going fast her şey kontrol altında görünüyorsa, yeterince hızlı gitmiyorsun you have no critics you’ll likely have no seni eleştirmiyorsa, başarılı olamayacaksın you have got good friends, you don’t need to have a arkadaşların varsa aynaya ihtiyacın you know the diffence between ignorance and genius is? A Genius has limits but an ignorant doesn’t have dâhiler arasındaki farkı biliyor musunuz? Dâhilerin sınırları varken cahilin sınırı shortest way to make dreams come true is to wake gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır. İngilizce Kapak SözlerKarşınızdakine zor anlar yaşatmak istiyor olabilirsiniz. Belki de havalı bir şekilde noktayı koyup arkanızı dönüp gitmek istiyorsunuz. Her halükarda aşağıdaki cümleler sayesinde istediğinizden fazlasını elde not insulting you, I’m describing aşağılamıyorum, seni don’t lie, and lucky for you they don’t yalan söylemez ve şanslısın ki rolling your eyes, maybe you’ll find a brain back devirmeye devam et, belki arkada bir beyin the fox hears the rabbit screaming, he comes running. But not to tavşanın bağırdığını duyduğunda koşarak gelir. Ama yardım etmeye you get a good wife, you’ll become happy; if you get a bad one, you’ll become a iyi bir eşin olursa mutlu olursun; eğer kötü bir eşin olursa filozof asked god to punish me, next day I met beni cezalandırmasını istedim, ertesi gün seninle is it like in your funny little brains? İt must be so küçük komik beyinlerinizin içi nasıl? Çok sıkıcı don’t actually want what you can have. That’s why you want me because you can’t have aslında sahip olabileceğin şeyi istemiyorsun. O yüzden beni istiyorsun, çünkü bana sahip you think I hate you, I probably senden nefret ettiğimi düşünüyorsan, muhtemelen I named everybody I saw as human, there wouldn’t be a Word such as monster in the gördüğüme insan deseydim sözlükte canavar diye bir kelime İnstagram SözleriInstagram üzerinden paylaşımlarınızı daha hoş hale getirmek için bu cümleleri kullanabilirsiniz. Her fotoğrafınıza ve duruma uygun bu cümleleri gönül rahatlığıyla who touch your heart are always with ulaşan insanlar daima to be a rainbow in someone’s bulutundaki gökkuşağı olmaya is during our darkest moments that we must focus to see the karanlık anlarda ışığı görmeye is happy will make others happy olan insanlar başkalarını da mutlu not go where the path may lead, go instead where there is no path and leave a götürdüğü yere gitmeyin. Aksine kendinize yol açın ve arkanızda iz can kill the dreamer, but they can never kill the kuranı öldürebilirler ama hayali are no shortcuts to any place worth değecek bir yere kısa yol doesn’t always bring wisdom. Sometimes age comes her zaman bilgelik getirmez. Bazen sadece yalnız accomplishment starts with the decision to başarı denemek için alınan bir kararla do your best. What you plant now, you will harvest elinden geleni yap. Ne ekersen onu does not matter how slowly you go as long as you do not sürece ne kadar yavaş gittiğin önemli can’t cross the sea merely by standing and staring at the gözlerini dikerek okyanusu your eyes on the stars, and your feet on the yıldızlarda, ayakların yerde secret of getting ahead is getting geçmenin sırrı are worth a thousand binlerce kelimeye is to love and to be sevmek ve Tumblr SözleriTumblr hesabınızda ya da başka yerlerde paylaşmak için en güzel tumblr sözlerini listemizde is too short to keep beklemek için çok life surprise hayat seni does not separate, disinterest ayırmaz, ilgisizlik being special doesn’t mean I need olman sana ihtiyacım olduğu anlamına can go when you want but you cannot come when you zaman gidebilirsiniz ama istediğiniz zaman am not afraid to walk this world dünyayı yalnız yürümekten it makes you happy it doesn’t have to make sense to mutlu ediyorsa başkalarına mantıklı gelmek zorunda secret talent is getting tired without doing gizli yeteneğim hiçbir şey yapmadan heart is broken but I have some kırık ama biraz yapıştırıcım changes nothing, it just covers it hiçbir şeyi değiştirmez, sadece üzerini my head we are still chasing the içinde hâlâ gün batımını all I need is tek ihtiyacım to everyone who wonders if I’m writing about hakkında yazıyor muyum diye merak eden herkese feelings are duygular is the worst en kötü one texts faster than a pissed off öfkeli bir kızdan daha hızlı I deserve to feel this de bu şekilde hissetmeyi you focus on the good, the good gets odaklandığında iyi daha iyi you want to be happy, talk to people about the things you love, not the things you mutlu olmak istiyorsan insanlarla sevdiğin şeyleri konuş nefret ettiğin şeyleri people hurt you and act like you hurt insanlar seni incitir ve sen onları incitmişsin gibi can’t is wrong, even if everyone is doing it. Right is right, even if no one is doing yanlıştır, herkes yapıyor olsa bile. Doğru doğrudur, kimse yapmıyor olsa am here if you need bana ihtiyacın olursa we have is olduğumuz tek şey şu end is a new son yeni bir don’t care about tomorrow I’m just living for umursamıyorum, sadece bugün için go or be izin ver ya da sürüklenen have friends. But why do I feel so alone?Arkadaşlarım var. Fakat neden bu kadar çok yalnız hissediyorum?Hearts break when people change but feelings stay the değiştiği zaman kalp kırılır fakat hisler aynı don’t know anything anymore. But I know I do love hiçbir şey bilmiyorum. Ama biliyorum ki seni çok a white rose has a black gülün bile siyah gölgesi don’t need water to feel like you’re drowning, do you?Boğuluyormuşsun gibi hissetmek için suya ihtiyacın yoktur, değil mi?Don’t quit. You’re already in pain. You’re already hurt. Get a reward from Zaten acı içindesin. Zaten yaralandın. Mükafatını I want is a little space for me in your istediğim kalbinde benim için küçük bir try to hide our feelings with silence but we forget that our eyes duygularımızı gizlemeye çalıştık ama gözlerimizin konuştuğunu what your heart tells you. NOT what others söylediklerine inan. Başkalarının söylediklerine says alot more than you düşündüğünden fazlasını you don’t know me, don’t judge tanımıyorsan don’t you care about me?Neden beni umursamıyorsun?A tear is made of 1% of water and 99% of damla göz yaşının %1’i su, geri kalan 99’u is the best response to a bir aptala verilecek en iyi this world is another planet’s de bu dünya başka bir gezegenin don’t lose people, people lose me. Understand this!Ben insanları kaybetmem, onlar beni kaybederler. Anla bunu!Don’t be afraid to walk başına yürümekten korkma!I never lose. Either I win or I asla kaybetmem. Ya kazanırım, ya da will fly. Chase the wind and touch the rüzgarı kovalayacağım ve gökyüzüne careful when you fight the monsters, lest you become savaşırken onlardan biri olmamak için dikkatli to forget someone you love is like trying to remember someone you never birini unutmaya çalışmak hiç tanımadığın birini hatırlamaya çalışmak you ever feel like you don’t belong on this planet?Hiç bu gezegene ait değilmişsin gibi hissettiğin oldu mu?The days are long, but the years are uzun, ama yıllar a voice, not an ol, yankı you focus on the good, the good gets zaman iyiye odaklanırsan, iyi daha iyi is really very simple. What we give out, we get gerçekten çok basit. Ne verirsek, onu be sorry. I trusted you. My mistake, not Ben sana güvendim. Benim hatam, senin the world you are just one person but to one person you may be the için sadece bir insansın ama bir insan için bütün intensity in your eyes burns my pen as I yoğunluk, ben yazarken kalemimi can’t have a better tomorrow if you are thinking about yesterday all the daim dünü düşünüyorsan, daha iyi bir yarına sahip don’t have to be sun for the people who don’t appreciate your değer vermeyen insanlar için güneş olmak zorunda it’s still in your mind it is worth taking the hala aklınızdaysa risk almaya the timing of your zamanlamasına someone says you can’t do something do it twice and take size bir şey yapamayacağınızı söylediğinde iki kez yapın ve fotoğraf all broke our rules for birisi için kuralları clouds come and go, but the sky is always gelir ve gider ama gökyüzü her zaman forgot they had a kalplerini people you trust will let you insanlar seni hayal kırıklığına can break our hearts but they won’t take our kırabilirler ama ruhlarımızı smile was like artwork to benim için sanat eseri want to sleep and wake up at ve 2089’da uyanmak to için someone’s first love is great, but being someone’s last love is beyond ilk aşkı olmak harika ama birinin son aşkı olmak mükemmel you can dream it, you can do edebiliyorsan hide who you olduğunu life does not interest hayat ilgimi Whatsapp DurumlarıWhatsapp durumunuza güzel sözler yazmak istiyor ama bulamıyorsanız doğru yerdesiniz. Durumunuzu en iyi temsil edecek sözleri aşağıdaki listeden bulabilirsiniz. Böylece güzel bir profile sahip always seems impossible until it’s kadar her şey imkansız am jealous of my parents, I will never have a kid as cool as kıskanıyorum. Onlar kadar havalı bir çocuğa asla sahip is a side effect of mükemmelin yan too busy to be olmak için daima is better than bütün yalanlardan daha is the best response to a bir ahmağa en iyi smile suits every style of her kıyafete uyum life, my hayatım benim is the art of drawing without silgi olmadan çizim yapma to express, not to etkilemek için değil, kendimi göstermek için must go devam calm and enjoy ol ve hayattan zevk didn’t change,I just woke değişmedim sadece tell people your dreams, show them!> İnsanlara hayallerini anlatma, onlara without mistakes is like education without yapmadan yaşamaya çalışmak, kitap olmadan eğitim almak expectations, no olmazsa hayal kırıklığı da Doğum Günü MesajlarıSevdiklerinize mutlu yıllar dilemenin bir çok farklı yolu var! Onlara en güzel ve samimi İngilizce Doğum Günü Mesajları yazarak ilginizi you a happy yıllar all your wishes come true. Happy birthday!Tüm dileklerinin gerçekleşmesi dileği ile. Doğum günün kutlu olsun!I’m very happy that you are a part of my life. Happy birthday!Hayatımın bir parçası olduğun için çok mutluyum. Doğum günün kutlu olsun!Let health, success, happiness, money and love be with you and you always with başarı, mutluluk, para, aşk seninle olsun, sen hep benimle you every happiness and beauty that this special day brings. Have a wonderful birthday!Bu özel günün getireceği tüm mutluluklar ve güzelliklerin seninle olmasını diliyorum. Çok güzel bir doğum günü geçirmen dileği ile!May your birthday be filled with many happy hours and your life with many happy günün en mutlu saatlerle ve hayatın en mutlu doğum günleri ile dolu hope this is the beginning of your most wonderful year ever!Ümit ediyorum ki bu yıl senin en güzel ve en büyük başlangıçların İlgili İngilizce SözlerGökyüzüne bakınca gördüğünüz güzel yıldızlar kadar güzel sözler okumak için doğru your eyes on the stars, and your feet on the ground. Gözlerinizi yıldızların üzerinde ve ayaklarınızı yerde up at the stars and not down at your feet. Try to make sense of what you see, and bak, ayaklarına değil. Gördüklerini anlamaya ve evreni yaratanı anlamaya çalış. Meraklı are bits of stellar matter that got cold by accident, bits of a star gone soğumuş ya da yanlış yöne gitmiş yıldızları sky as pure as water bathed the stars and brought them kadar saf bir suda yıkandı yıldızlar ve ortaya my part I know nothing with any certainty, but the sight of the stars makes me adıma konuşursam hiçbir şeyi kesin olarak bilmiyorum ama yıldızları görmek bile hayal kurmama sebep are all in the gutter, but some of us are looking at the stars. Hepimiz bir çukurun içindeyiz, ama bazılarımız yıldızlara is not in the stars to hold our destiny but in ourselves. Kaderimiz yıldızlarda değil, bizlerde just beautiful, though–the stars are like the trees in the forest, alive and breathing. And they’re watching yaptıkları güzel olmak değil – tıpkı ağaçlar gibi yıldızlar da canlı ve nefes alıyor. Ve beni stars look like they’re so close, you could reach out and touch them. But you can’t. Sometimes things look a lot closer than they are. Yıldızlar o kadar yakın görünüyor ki, sakin uzanıp dokunabilecekmişsin gibi. Ama yapamazsın. Bazı şeyler olduklarından daha yakın star to the right, and straight on till ikinci yıldız ve sabaha kadar düz will love the light for it shows me the way; yet I will love the darkness for it shows me the bana yolu gösterdiği için seveceğim ama karanlığı da bana yıldızları gösterdiği için star is a mirror reflecting the truth inside yıldız, içindeki gerçeği yansıtan bir at the stars. See their beauty. And in that beauty, see bak. Onların güzelliğini görün. Ve bu güzellikte, kendini that’s what life is… a wink of the eye and winking de hayat budur… gözünü açıp kapatmak ve sana göz kırpan drowns out all but the brightest ışığı, en parlak yıldızlar dışında hepsini sönük the kind of kiss that inspires stars to climb into the sky and light up the bir öpücük ki, yıldızları gökyüzüne tırmanmaya ve dünyayı aydınlatmaya teşvik wouldn’t be a sky full of stars if we were all meant to wish on the same aynı dileği dileyecek olsak, yıldız dolu bir gökyüzümüz sky looks wonderful, just like your harika görünüyor, tıpkı senin gülüşün sky is full of dreams, but you don’t know to hayallerle dolu, ama sen uçmayı for the sky, but move slowly, enjoying every step along the way. It is all those little steps, that makes the journey hedefleyin, ancak yavaşça hareket edin, yol boyunca her adımın tadını çıkarın. Yolcuğu yolculuk yapan bu küçük you have tasted the taste of sky, you will forever look tadını bir kere tattığınızda, sonsuza kadar sky is the daily bread of our gözlerimizin günlük limit is beyond the sınırım gökyüzünün sky is open to those who have kanatları olanlar için is a big blue sky waiting just behind the hemen arkasında bekleyen büyük mavi bir gökyüzü the sky must weep sometimes, or the roses would never bile bazen ağlamalı, yoksa güller asla çiçek are the sky, everything else is just the gökyüzüsün, geri kalan her şey ise, sadece hava durumundan from the heart can you touch the kalpten gökyüzüne matter where we are, we will always be under the same olursak olalım, her zaman aynı gökyüzünün altında you feel stuck, look at the sky. The clouds remind you that everything zaman gökyüzüne bak. Bulutlar sana her şeyin değiştiğini all live under the same sky, but we don’t all have the same aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz, ama hepimiz aynı ufka sahip always believe that the sky is the beginning of the zaman gökyüzünün sınırın başlangıcı olduğuna forget, beautiful sunsets, need cloudy güzel günbatımları, bulutlu bir gökyüzüne ihtiyaç sky is like an infinite movie to me. I never get tired of looking at what’s happening up benim için sonsuz bir film gibi. Orada neler olduğuna bakmaktan asla when the sky is filled with clouds, the Sun still shines bulutlar ile dolu olsa bile, güneş hala yukarıda must not blame me if I do talk to the bulutlarla konuşursam beni will fly. Chase the wind and touch the rüzgarı kovalayacağım ve gökyüzüne cloudless plain blue sky is like a flowerless düz mavi bir gökyüzü, çiçeksiz bir bahçeye de İngilizce Güzel Sözler Söylemek İstiyorsanız Konuşarak Öğren Sayesinde Yapabilirsiniz!İngilizce öğrenmek size zor veya karışık geliyor olabilir. Yukarıdaki bir çok cümleyi Türkçe düşünmüş ve İngilizceye çevirememiş olabilirsiniz. Bunları başarmak ise Konuşarak Öğren ile çok kolay. Birebir derslerde anadili İngilizce olan eğitmenler görüşerek kendinizi hızlıca geliştirebilirsiniz. Yapacağınız İngilizce pratikleri sayesinde istediğiniz şekilde rahatça konuşabilir, Güzel İngilizce Sözler söyleyebilirsiniz. Siz de İngilizcenizi geliştirmek istiyorsanız Konuşarak Öğren sayesinde başarabilirsiniz!
Turkish Arabic German English Spanish French Hebrew Italian Japanese Dutch Polish Portuguese Romanian Russian Swedish Turkish Ukrainian Chinese English Synonyms Arabic German English Spanish French Hebrew Italian Japanese Dutch Polish Portuguese Romanian Russian Swedish Turkish Ukrainian Chinese Ukrainian These examples may contain rude words based on your search. These examples may contain colloquial words based on your search. a person's life a man's lifea human life life of a person one man's life life of a man life of a human someone's life one life Olaya felsefi olarak yaklaşmak istemiyorum ama bir insanın hayatı alındı, ve birisi bundan sorumlu tutulmalı. I don't want to get all philosophical but a person's life has been taken, and someone has to account for that. Zamanla bu veriler telefonlarımıza kaydediliyor ve bir insanın hayatı hakkında kapsamlı bir tablo oluşturuyor. Over time, this data is getting captured on our phones, and it provides a really rich picture of a person's life. Bu yğzden bir insanın hayatı üzerine bahse girmiş oluyorsun. Prostatın neden bir insanın hayatı boyunca genişlemeye devam ettiğini kimse bilmemektedir. No one knows why the prostate continues to enlarge throughout a man's life. Eğer bir insanın hayatı tehlikedeyse falan. Bu bir kadının hayatı, bir insanın hayatı. Ama bir insanın hayatı söz konusu. Baş ağrısı, iskelet sisteminin genel rahatsızlığı ile birleştiğinde, bir insanın hayatı için önemli bir tehdit oluşturabilir. Headache combined with general discomfort of the skeletal system can pose a significant threat to a person's life. Beyinde ki hücreler bir insanın hayatı boyunca hayatta kalmaktadır. Cells in the brain will stay alive throughout a person's life. Belki de bir insanın hayatı sizin ellerinizde. Eğer depresyon kronikleşirse, bir insanın hayatı için bir tehdit olabilir. If depression becomes chronic, it can be a threat to a person's life. Burada bir insanın hayatı söz konusu. bir insanın hayatı yok edilmiş oldu. Günlük acele, ebedi eğlence, boş zaman ve dinlenme eksikliği, çok sayıda birikmiş vaka - tüm bunlar bir insanın hayatı üzerinde oldukça güçlü bir iz bırakıyor. Daily haste, eternal amusement, lack of free time and rest, a huge amount of accumulated cases - all this leaves a fairly strong imprint on a person's life. Bazı durumlarda, karaciğer hemanjiyomları doğumdan itibaren mevcut olabilir, ancak bir insanın hayatı boyunca herhangi bir noktada da gelişebilirler. In some cases, liver hemangiomas may be present from birth, but they can also develop at any point during a person's life. Bazı belirtiler, bir insanın hayatı için tehlikeli olan hastalıkları, ortaya çıktığında bir genel pratisyene dönmeleri durumunda gösterebilir. Some symptoms may indicate diseases dangerous to a person's life, should they turn to a general practitioner when they occur. Beynin bir insanın hayatı boyunca esnek kalmasına rağmen, beyindeki nöral ağların özellikle çocukluğun ilk üç buçuk yılı boyunca uyarılmaya karşı duyarlı olduğu anlaşılmıştır. It turns out that, although the brain remains plastic throughout a person's life, the neural networks in the brain are especially sensitive to stimulation during the first three and a half years of childhood. Bu nedenle, 30 yıldan sonra bir insanın hayatı belli bir çerçeveye açıkça uymak zorundaymış gibi, kimin ve neden kurulduğu bilinmemektedir. So, as if a person's life after 30 years should be clearly within certain limits, it is not known by whom and what for established. Ama şu ana kadar bildiğimiz tek şey, bir kişinin simya kapısına değeri eşdeğer Ed Alphonse vücut ve ruh için onun kapı ticareti zaman dan bir insanın hayatı var. So far though, the only thing we know that is equivalent in value to a person's alchemical gate is a human life from when Ed traded his gate for Alphonse's body and soul. Ataksi, bir insanın hayatı boyunca bir kaza, ameliyat veya hastalıktan kaynaklanıyorsa, durum stabilize olabilir veya zamanla kötüleşebilir. If ataxia results from an accident, surgery, or illness during a person's life, the condition may stabilize or it may get worse over time. No results found for this meaning. Results 192. Exact 192. Elapsed time 122 ms. Documents Corporate solutions Conjugation Synonyms Grammar Check Help & about Word index 1-300, 301-600, 601-900Expression index 1-400, 401-800, 801-1200Phrase index 1-400, 401-800, 801-1200
By Last updated January 24, 2019 Filmleri ve televizyon izlemeyi seviyorsun, değil mi? Öyleyse, sana harika haberlerim var! Dizi ve film izlemek her zaman zaman kaybı değildir. Hele ki unutulmaz filmleri ve dizileri izleyip repliklerini ezberleyenlerdensen, İngilizce film ve dizi izlemenin büyük faydasını göreceksin. Belki zaten İngilizcenin popüler kültürde nasıl kullanıldığını biliyor ve harika filmler izleyerek İngilizceni geliştiriyorsundur. İnsanları güldürmek istediğinde, İngilizce dizi ve film replikleriyle izlediğin filmlere gönderme yaparak amacına ulaşabilirsin! Doğrudan popüler bir filmden, diziden ya da programdan alıntı yaparak espri yapmaya gönderme yollu mizah İngilizcede “referantial humor” denir. Hemen hemen herkesin bildiği bir şey üzerine konuşmak ya da herkesin tanıdığı birinden alıntı yapmaktır. “Family Guy” veya “Saturday Night Live” gibi programlar bu tür mizahı oldukça fazla kullanır. Meşhur birinin sözlerinden ya da bir filmin repliklerinden alıntı yaparlar, bazen de bu alıntıların bir ya da birkaç kelimesini değiştirirler. İngilizce konuşulan ülkelerde bu gayet yaygın bir mizah türüdür—insanlar her gün göndermeler yaparlar, bazen farkında bile olmadan! Bu yazıda bu ünlü İngilizce repliklerden ve göndermelerden birkaçının anlamını ve onları nasıl kullanabileceğini öğreneceksin. Hazır mısın? Haydi, başlayalım! Download This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. Download Arkadaşlarını Güldürecek 10 Meşhur İngilizce Replik 1. “Why so serious?” – Batman The Dark Knight “Neden bu kadar ciddisin? /Bu ne ciddiyet?” – Batman Kara Şövalye Muhtemelen bunu daha önce duymuşsundur. Yeni “Batman” filmlerindeki Joker karakteri bu sözü sık sık kullanıyor. 2008 yılında “Kara Şövalye” filmi çıktıktan sonra bu replik en popüler repliklerden biri haline geldi. Özellikle de Joker’in kalın, korkutucu sesini taklit etmeye çalışmak çok eğlenceli. Sözün anlamı gayet açık ve net, bu sözü birine neden o kadar ciddi olduğunu sormak için kullanabilirsin. Bu söz genellikle herkes eğlenirken asık suratla oturan ya da kahkahalara katılmayan kişilere söylenir. En iyisi, bu sözü Batman’i seven arkadaşlarının yanındayken kullan! Örnek A “I can’t believe you guys think this show is funny… it’s so stupid.” “Bu programın komik olduğunu düşünmenize inanamıyorum… Çok aptalca bir program.” B “Aw, come on Tom, it’s hilarious! Why so serious?” “Yapma, Tom, program çok komik! Bu ne ciddiyet?” 2. “How you doin’?” – Friends “N’aber?” – Friends Bu söz, 90’lardan 2000’lerin başlarına kadar yayınlanan meşhur TV programı “Friends”de defalarca kullanıldı. Dizinin birkaç ana karakterinden biri olan Joey bir oyuncu ve kendisi tam bir çapkın. Joey çok fazla flört ediyor ve flört ederken kullandığı meşhur sözü de aslında “N’aber? / “Nasılsın?” anlamlarına gelen “How you doin’?” Buradaki repliklerin çoğunda olduğu gibi, bunda da oyuncunun sesini taklit etmeye çalış. Bu repliği arkadaşım güzel ya da yakışıklı göründüğünde şaka olarak kullan ve bunu yaparken arkadaşınla flört ediyormuş gibi görün. Örnek A “Do you like my new dress?” “Yeni elbisemi beğendin mi?” B “Yeah…how you doin’?” “Evet… N’aber?” 3. “I’ll be back” – Terminator “Geri döneceğim” – Terminatör 80’lerin bu klasik filminde Arnold Schwarzenegger, “I’ll be back” “Geri döneceğim” repliğini on yıllar boyunca meşhur etti. Bu replik serinin farklı filmlerinde kullanıldığı gibi, günümüzde de yüzlerce filmde kullanıldı. Ne zaman biri bir yerden ayrılırken geri geleceğini söylemek istese, komiklik olsun diye aktörün sesini taklit ederek dramatik bir şekilde bu repliği söyler. Örnek A “Can you go to the store and buy some chips?” “Markete gidip biraz cips alır mısın?” B “Sure…I’ll be back!” “Tabii ki… Geri döneceğim!” 4. “Say hello to my li’l friend!” – Scarface “Küçük arkadaşıma merhaba de!” – Yaralı Yüz Bu repliğin tamamı, “You wanna play rough? Okay. Say hello to my li’l friend!” yani, “Sert oynamak mı istiyorsun? Tamam. Küçük arkadaşıma merhaba de!” “Yaralı Yüz” filminde Al Pacino ana karakteri canlandırıyor ve bu repliği füze atarını oldukça büyük bir silah çıkartıp insanları onunla vurmadan hemen önce söylüyor. Bu alıntı öyle çok şey için kullanılıyor ki! Sen de gizlediğin herhangi bir şeyi birine göstermeden önce bu sözü söyleyebilirsin. Silah, yavru köpek, oyuncak asker vb. Bazen cinsel bir gönderme olarak da kullanılır, aman dikkat! Örnek A “Is that a Chihuahua?” “O bir Şivava bir köpek türü mı?” B “Say hello to my li’l friend!” “Küçük arkadaşıma merhaba de!” A “…hello.” “…Merhaba.” 5. “Life is like a box of chocolates” – Forrest Gump “Hayat bir kutu çikolata gibidir” – Forrest Gump Sinema tarihinin unutulmaz filmlerinden olan bu klasik filmin başrolünde Tom Hanks var ve bu filmin pek çok repliğiyle gönderme yapılıyor. Bizim verdiğim replikle birlikte “Run, Forrest, run!” “Koş, Forrest, Koş!” repliği en popüler olanlar. Bizim alıntımız,”Hayat bir kutu çikolata gibidir,” şu şekilde devam ediyor “You never know what you’re gonna get.” “Payına ne düşeceğini asla bilemezsin.” Bu film yapıldığı dönemde, dükkanlarda satılan çikolata paketlerinin üzerinde içinde neli çikolata olduğu yazmıyordu, yani yiyene kadar insanlar çikolatanın neli olduğunu bilemiyordu. Bu alıntının anlamı, hayatın öngörülemez olduğu, yani başımıza ne geleceğini bilemememiz -filmin teması da zaten bu. İnsanlar bu sözü çikolata yerken kullanabiliyor, daha zeki görünmek için repliği değiştirerek söyleyebiliyor, ya da olması gerektiği şekilde, beklenmedik bir şey olduğunda bu sözü söyleyebiliyor. Örnek A “Life is like a box of chocolates.” “Hayat bir kutu çikolata gibidir” B “You say that every time I buy you these…” “Sana ne zaman bunlardan alsam, böyle söylüyorsun…” 6. “We’re not in Kansas anymore” – The Wizard of Oz “Artık Kansas’ta değiliz” – Oz Büyücüsü Judy Garland’ın oynadığı orijinal Oz Büyücüsü filminde, Dorothy bunu köpeğiyle birlikte bir hortum tarafından Amerika’daki Kansas’tan Oz Diyarı’na götürüldüklerinde köpeğine söylüyor. Alıntının tamamı şöyle “Toto, I’ve a feeling we’re not in Kansas anymore.” “Toto, içimde artık Kansas’ta olmadığımıza dair bir his var.” Bu sözü insanlar tuhaf ya da beklenmedik buldukları yeni bir yere gittiklerinde söylerler. Örneğin, eğer arkadaşınla birlikte bir bara gidersen ve gittiğiniz bardaki herkes çılgın kostümler giymiş olursa bu sözü söyleyebilirsin. Örnek A “This club looks like a vampire house…” “Bu bar bir vampir evine benziyor…” B “I have a feeling we’re not in Kansas anymore…” “İçimde artık Kansas’ta olmadığımıza dair bir his var.” 7. “The name’s Bond. James Bond” – The James Bond Series “Adım Bond. James Bond” – James Bond serisi Uzun yıllar boyunca çıkan pek çok James Bond filminin hemen hepsinde bu replik kullanılmıştır. Karakter kendini insanlara tanıtırken adını bu şekilde söyler. Sesi genellikle dramatik, tehlikeli ya da sosyetiktir. Bu sözü kullanmanın iki yolu var. İlki, orijinal alıntıyı smokin ya da oldukça şık bir takım elbise giydiğinde söylemek. Diğeri ise aynı şekilde Bond yerine başka bir ismi söylemek. Kendini havalı ve karizmatik hissettiğinde, havalı göründüğünde ya da öyle görünmek istediğinde bu sözü söyleyebilirsin. Örnek A “Wow! Why are you wearing such a nice suit?” “Vay canına! Neden bu kadar şık bir takım giydin?” B “The name’s Bond. James Bond.” “Adım Bond. James Bond.” 8. “You Can’t Handle the Truth!” – A Few Good Men “Gerçekle Başa Çıkamazsın!” – Birkaç İyi Adam Bu filmin başrolünde Tom Cruise, iki deniz piyadesini savunan bir avukatı oynuyor. Bu dramatik alıntı, Tom Cruise’un mahkeme salonunda Jack Nicholson’ı sorguladığı sahnede geçiyor. Tom Cruise “I want the truth!” “Gerçeği istiyorum!” diye bağırdığında, Jack Nicholson da öfkeyle ona, “You can’t handle the truth!” “Gerçekle Başa Çıkamazsın!” diye bağırıyor. Filmde, savaşın ve ölümün çirkinliğinden ve avukatın zihninin derinliklerinde bildiği gerçekle baş edememesinden bahsediliyor. Gönderme olarak bu replik, bir soruya cevap vermek istemediğin bir durumda söylenebilir. Genellikle biri sana bir soru sorduğunda ya da senden dürüst olmanı istediğinde, sen de espri olsun diye normal bir durumu çok ciddiymiş gibi göstermek istediğinde bu sözü söyleyebilirsin. Örnek A “Did you eat the last cookie? Tell me the truth.” “Son kurabiyeyi sen mi yedin? Bana doğruyu söyle.” B “You can’t handle the truth!” “Gerçekle Başa Çıkamazsın!” 9. “No soup for you!” – Seinfeld “Sana çorba yok!” – Seinfeld Uzun süre yayınlanan “Seinfeld” dizisinde, dizinin hayranlarının The Soup Nazi, yani Çorba Nazisi dedikleri bir karakter var. Dizinin ana karakterlerinden biri onu kızdırıyor ve yalnızca çorba satan bir lokantada çalışan Çorba Nazisi ona çorba satmayı reddediyor. “No soup for you!” “Sana çorba yok!” deyip verdiği çorbayı geri alıyor. Bu gönderme genellikle biri senden bir şey istediğinde ve sen o şeyi vermek istemediğinde, ya da vermek istemiyormuş gibi görünmek istediğinde kullanılır. Bu ister çorba olsun, ister herhangi başka bir şey. Örnek A “Hey, can I have a sandwich and some tomato soup?” “Hey, bir sandviç ve biraz domates çorbası alabilir miyim?” B “No soup for you!” “Sana çorba yok!” 10. “My precious” – The Lord of the Rings “Kıymetlim” – Yüzüklerin Efendisi “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesinden alınan bu replik, diğerlerine göre biraz daha yeni bir gönderme. Bu sözü pek çok karakter söylüyor, ama en meşhuru Frodo’nun peşinden altın yüzüğünü ondan geri çalmak için giden Gollum/Smeagol’un söyleyişi. Gollum, yüzüğe “my precious,” yani “kıymetlim” diyor çünkü o yüzük onun için çok önemli ve ona sahip olması gerek. Repliğin tamamı, “It’s mine, my own, my precious,” şeklinde, yani “O benim, kendimin, kıymetlim benim.” Eğer sevdiğin bir şeyi koruyorsan, bunu şaka yollu söyleyebilirsin. Bu bir yemek, bir kişi ya da bir oyuncak olabilir. Aynı, “No soup for you!” “Sana çorba yok!” repliğinde olduğu gibi, bu göndermeyi de başkasına vermek istemediğin bir şey için kullanabilirsin. Bu söz de Gollum’unki gibi ürkünç ve tuhaf bir sesle söylenince eğlenceli oluyor. Örnek A “Is that a new watch? Can I see it?” “Saatin yeni mi? Bakabilir miyim?” B “No! Don’t touch, it’s my precious…” “Hayır! Dokunma, o benim kıymetlim…” Başka Gönderme Türleri Doğrudan replikleri alıntılamak yerine, TV dizilerine, programlarına, filmlere, karakterlere, bölümlere, yazarlara, yönetmenlere ve mekanlara da gönderme yapabilirsin. Eğer bir şey sana bir filmde ya da dizide gördüğün bir şeyi hatırlatıyorsa, arkadaşların neden bahsettiğini bildiği sürece gönderme yapabilirsin. Birkaç örnek verelim Örneğin, “Seinfeld” dizisindeki Elaine berbat dans ettiği için, birine “You dance like Elaine.” “Elaine gibi dans ediyorsun” diyebilirsin. Eğer bir mekan “Harry Potter” film serisindeki okul gibi büyülü görünüyorsa, “What is this place, Hogwarts?” Burası da neresi, yoksa Hogwarts mı? diyebilirsin. “Transformers” filminin yönetmeni olan Michael Bay’in filmlerinde çok fazla patlama olduğundan, büyük bir yangın ya da patlama olduğunda “Looks like Michael Bay was here,” Görünüşe göre Michael Bay buradaymış.” diyebilirsin. “Lost” dizisi kafa karıştırıcı olmasıyla meşhur olduğundan, eğer anlam veremediğin bir şey görür ya da duyarsan, “This is like an episode of Lost’ or something,” Bu Lost’un bir bölümü gibi bir şeydi.” diyebilirsin. Artık İngilizcede espri yapmak adına çoğu filme ve diziye gönderme yapılabileceğini biliyorsun. Üstelik buradaki örnekler çok bilinenlerin yalnızca birkaçı! Unutulmaz filmlere ve dizilere yapabileceğin daha pek gönderme var. Bu İngilizce göndermeleri anlamanın en iyi yolu bu filmleri ve dizileri izleyip en sevdiğin İngilizce replikleri uygun durumlarda başkalarına söylemek. Unutma, İngilizce film ve dizi repliklerine gönderme yaparken eğlenmek için en önemli şey, alıntı yaptığın karaktermiş gibi konuşup onu taklit etmek. Böylece sen de unutulmaz esprilere imza atabilirsin! Christine McGahhey şu anda Güney Kore’de yaşayan ve yıllarını öğrencilere ve yetişkinlere gönüllü olarak İngilizce öğretmeye adamış Amerikalı bir yazar. Unutmadan, Bir Şey Daha… Eğer filmlerle İngilizce öğrenmekten hoşlanıyorsan, FluentU uygulamasına da bir göz atmalısın. İnternet sitesinde olduğu gibi, FluentU uygulaması da İngilizceyi popüler talk-showlar, akılda kalıcı müzik videoları ve komik reklamlar aracılığıyla öğrenmeni sağlar, aynı burada görebileceğin gibi İzlemek istediğin her şey muhtemelen FluentU’da vardır. FluentU, İngilizce videoları izlemeyi inanılmaz derecede kolaylaştırıyor. Videoların interaktif altyazıları var. Bu sayede, kelimelerin tanımlarını, kelimeyi anlatan bir görseli ve faydalı örnekleri görmek için kelimelerin üzerine tıklaman yetiyor. FluentU ilgi çekici içerikleri dünyaca ünlü kişilerle öğrenmeni sağlar. Örneğin, “brought” kelimesinin üzerine tıkladığında, şunu görürsün FluentU her kelimenin üzerine tıklayarak tanımlarına bakmanı sağlar. Videolardaki bütün kelimeleri kısa sınavlar yoluyla da öğrenebilirsin. Öğrenmekte olduğun kelimelerle ilgili daha fazla örnek görmek için ekranı sola ya da sağa kaydır. İşin en iyi kısmı ne, biliyor musun? FluentU öğrenmekte olduğun kelimelerin hepsini hatırlar. Öğrendiğin kelimeleri baz alarak sana yeni örnekler ve videolar önerir. Bu sayede tamamen kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşarsın. FluentU’yu internet sitesi üzerinden bilgisayarında ya da tabletinde kullanmaya başla veya, daha da iyisi, iTunes store’dan veya Google Play’den FluentU mobil uygulamasını indir. Bu gönderiyi beğendiyseniz içimden bir his FluentU'ya bayılacağınızı söylüyor. FluentU, gerçek dünya videolarıyla İngilizce öğrenmenin en iyi yolu. Ücretsiz Kaydol!
Birçok insan dil becerilerini geliştirmek için pratik yapmanın önemini vurgulamaktadır. Yazma pratiği de bu pratiklerin arasındadır. Etkili bir şekilde dil becerilerinizi geliştirmek için çok fazla okumanız, yazmanız ve dinlemeniz gerekir. Yazma becerisini geliştirmenin en iyi yöntemlerinden birisi de çeşitli konular hakkında yazmaktır. Peki İngilizce biyografi yazabiliyor olmak ister miydiniz? İngilizce biyografi örnekleri yazmak aslında düşündüğünüzden çok daha kolay! Bu yazımızda, İngilizce biyografi yazmayı öğrenmeyi ve çeşitli İngilizce biyografi örneğini sizler ile paylaşacağız. Biyografi, gerçeğin ve kişinin hayatından hikayelerinde yer aldığı gerçek bir insanın hayat hikayesine verilen isimdir. Bir başkasının hayat hikayesi anlatıldığında bu biyografi ancak kendi hayat hikayenizi anlatmanıza oto biyografi denir. İngilizce biyografide diğer dillerden farkı bulunmayan bir terimdir. Her ne kadar ünlülülerin, yazarların, şairlerin, oyuncuların veya diğer tanınan insanların biyografisi yazılsa da birçok insan kendi biyografisini de yazmayı denemelidir. Peki İngilizce biyografi nasıl yazılır? Bu Konu Dikkatinizi Çekebilir 8 Etkili Teknik ile İngilizcemi Nasıl Geliştirebilirim? İngilizce Biyografi Nasıl Yazılır? Bir kişinin hayatının hikayesini yazmak için, temel gerçeklerden fazlasını bilmeniz gerekir. İyi bir biyografi, bir kişinin hayatı hakkında gerçekten ilginç olan olayları yani dikkate değer başarılar, önemli dönüm noktaları gibi noktaları araştırır. En iyi biyografi, bir kişinin tüm yaşamını ilgi çekici bir şekilde kapsayabilir ve okuyucunun karakterlerine yakından bakmasını sağlamak için yeterli kişisel ayrıntı sağlayabilir. Biyografi yazmakla ilgileniyorsanız, aşağıdaki adımlar başlamanıza yardımcı olabilir İzin Almak Biyografinin konu alacağı kişiyi seçtikten sonra, yaşamları hakkında yazmak için izin isteyin. Bazı durumlarda gerekli olmasa da konunun tanınmış bir kişi olması veya ölmüş olması gibi, izin almak yazma sürecinizin araştırma kısmını çok daha kolay hale getirecektir. Kişi, biyografik olarak yazılmaya istekliyse, onlar hakkında yazınızı daha çekici hale getirmeye yardımcı olacak kendi hikayeleri hakkında daha fazla önemli ayrıntı sağlayabilirler. Araştırma Yapmak Konunuz hakkında ne kadar bilgi sahibi olursanız olun, bu kişinin tam bir resmini çizmek için kapsamlı bir araştırma oldukça önemlidir. Tarihsel bir şahsiyetse, yaşadıkları zaman dilimi ve hayatlarını nasıl etkiledikleri hakkında bilgiler eklemelisiniz. Birincil kaynaklar, öznenizin yaşamının ilk elden anlatımlarıdır ve en güvenilir kaynaklar olma eğilimindedir. Bunlar günlük girişlerini, e-postaları, röportajları veya anıları içerebilir. Birincil kaynak, kişisel web sitesi, Twitter biyografisi, sosyal medya hesabı veya profesyonel biyografi gibi konunun sağladığı diğer bilgiler de olabilir. Dergiler veya belgeseller gibi ikincil kaynaklar da bilgilerin doğruluğu kanıtlanırsa kullanılabilir. Metni Oluşturun İlk paragrafınız veya bölümünüz okuyucuya bu biyografiden bu kişi hakkında ne öğreneceklerini anlatan nitelikte olmalıdır. Bir Zaman Çizelgesi Oluşturun Bir biyografi genellikle bir kişinin hayatının ana noktalarını kronolojik sırayla yapılandırır. Yazmaya başlamadan önce önemli olayların sırasını bilmek, daha sonra tüm hikayenizi yeniden düzenleme zorunluluğundan sizi kurtarabilir. Düşüncelerinizi Dahil Edin Bir biyografi sadece gerçekler değildir. Bir biyografi yazarı, konusunun hayatıyla ilgili kendi duygu ve düşüncelerini paylaşabilir. Konu dikkate değer bir olay oluşturduysa yazar, o anın neden önemli olduğunu düşündüklerini, zaman diliminden nasıl etkilendiğini ve bir bütün olarak toplum için ne anlama geldiğini içerebilir. Bu, bu kişinin neden hakkında yazılmayı hak ettiğini destekleyecek ve izleyicinin ilk cümleden son cümleye kadar okumasını sağlayacaktır. İngilizce Biyografi Örneği Aşağıda sizin için düzenlediğimiz kısa biyografi örneğini inceleyebilirsiniz. Elvis Presley was one of the most popular singers of his time. He was called The King of Rock n’ Roll’ and almost thirty years after his death, people still listen to his music. Elvis Aaron Presley was born on 8th January, 1935, in Mississippi, USA. He won a singing contest at the age of six and played his first guitar at the age of eleven. As a young man, Elvis worked as a lorry driver before he became a singer. He had his first hit, Heartbreak Hotel’, in 1956. In the same year, he made his first film, Love me Tender’. In 1958, Elvis joined the army and went to Germany. There he met Priscilla Beaulieu. They married in 1967. Elvis became one of the richest singers in history. During his lifetime he recorded a large number of songs and many of them were big hits. He performed his last concert on 26th June, 1977. Sadly, Elvis died a few months later on 16th August. He was only 42 years old. The King’ is dead, but his legend lives on! BukyTalk ekibi olarak bu yazımızda sizlere “İngilizce biyografi örnekleri” konusu hakkında çeşitli bilgiler sunduk. Siz değerli okurlarımız için faydalı olmasını diler, okuduğunuz için teşekkür ederiz. Daha fazla bilgilendirici içerik için bizi takip edin! Öğrendiğiniz bilgileri pratiğe dönüştürmek için adresinden veya yanda çıkan WhatsApp ikonundan ücretsiz seansımıza katılın! Ardından size uygun BukyTalk Paketlerinden yararlanın!
Siz dünyanın bu belki de en garip video başlığını görüp de geldiniz ama garipsemeyin çünkü bu videonun içeriğini tarif edebilecek daha iyi bir başlık bulamadım ben. Yani bu bir clickbait bir tık tuzağı değil, onun tam tersi. Videonun sonunda anlayacaksınız. Ama ondan önce şu soruma bir cevap verin bakalım. Elon Musk’la Charlize Theron’un ortak özelliği nedir? Elon Musk’ı tanıyoruz da Charlize Theron kim diye düşünüyorsanız eğer “içine düştüğümüz bu durumu da bir düşünün bence… çünkü bayağı bir ilerleme kaydetmişiz” demektir. Her şeyden önce hemşeri bunlar. Güney Afrikalı. 3 yıl arayla birbirlerinden 50 km uzaklıktaki iki kentte doğmuşlar. Trafik yoksa 47 dakikalık bir mesafede. Çocuklukları ve gençlik yılları orada geçmiş. Sonra ikisi de oyuncu. Biri küçük rollerde sadece kendini canlandırıyor. Diğeri ise öyle böyle değil, Oscar ödüllü bir oyuncu. İkisi de model. Daha doğrusu birinin annesi model, kendisi de saç ektirmek suretiyle modelliğe giriş yapmaya çalışıyor, bir de çok güzel araba modelleri üretip yanında poz veriyor. Diğeri gerçekten de ünlü bir model. İkisi de İngilizce konuşuyor. Ama biri bunu sonradan öğrenmiş. Siz şimdi kötü aksanı ve düşük hitabet yeteneği nedeniyle kesin Elon Musk’tır İngilizce’yi sonradan öğrenen diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama hayır, Elon Musk’ın ana dili Güney Afrika İngilizce’si. İngilizce’nin bu lehçesi Güney Afrika’da konuşulan 11 resmi dilden sadece biri. Bir başkasıysa Charlize Theron’un ana dili olan Afrikaans. Hollandaca dilinden evrilmiş bir lisan. Biliyorsunuz “hayali konuşmalar” diye üç bölümlük bir seriye başlamıştık bu yıl. İngilizce’yi konuşarak öğreten Cambly platformunun desteğiyle hazırladığım bu seride daha önce Bruce Lee ve Arnold Schwarzenegger’in başarı hikayelerini aktarmıştım. Her ikisinin de ana dili İngilizce olmamasına rağmen İngilizce konuşulan bir ülkede İngilizce iletişim kurarak çok büyük başarılara imza atmışlardı. Fakat hiç biri İngilizcesini Charlize Theron kadar ilerletemedi. 16 yaşına kadar zar zor İngilizce konuşan bu kadın nasıl kendini geliştirdi de bu kadar iyi İngilizce konuşmaya başladı? İşte 2017’de “hayali konuşmalar” adlı bu İngilizce öğrenme serisinin sezon finalinde bu konuyu anlatmak istedim. Sağ olsun Cambly de zaten konuşarak İngilizce’sini geliştirmek isteyenlere destek olduğu için bu videoya da sponsor oldu. Eğer İngilizce’nizi geliştirmek istiyorsanız hem bu videoda anlatacaklarıma kulak verin hem de Cambly platformunun sunduğu imkanlara bir göz atın. Çünkü size geleneksel sınıflarda yapılan, tüm bilgiyi önceden ezberletmek yerine; ana dili İngilizce olan hocalarla bu bilgileri kullanmanız gereken anı size yaşatıyorlar. Siz hata yaptıkça, İngilizce’niz yeterli olmadıkça, bu alanlara yönelik size düzeltmeler, takviyeler yapıyorlar. Yani önce öğrenip sonra konuşmuyor, aynı anda hem konuşup hem öğreniyorsunuz. Charlize Theron’a geri dönüp İngilizce konusunda kendimizi geliştirmek için başka neler yapabiliriz, bir de onlara bakalım. Charlize Theron ünlü bir oyuncu olmadan önce doğal olarak bol bol film izlemiş. Sadece oyunculuk için değil İngilizce’sini de geliştirmek için. Her ne kadar Güney Afrika’da yaşayan beyazların bir kısmı Elon Musk gibi İngilizce biliyor olsa da Charlize Theron 16 yaşına kadar zar zor İngilizce konuşabildiğini söylüyor. Ama Afrikaans dilini şakır şakır konuşuyor. 16 yaşında Güney Afrika’dan ayrıldıktan sonra İngilizce’sini geliştirmek için uyguladığı yöntemlerden biri İngilizce dizi ve film izlemek. Aslına bakarsanız bizim de çok yaptığımız bir şey bu. Dizileri, filmleri bol bol izliyoruz ama Türkçe altyazıyla. Benim tavsiyem İngilizce altyazıyla izlemeye çalışın. Her şeyi tam olarak anlamasanız da bu şekilde büyük bir ilerleme kaydedebilirsiniz. İngilizce altyazı okumak, İngilizce kitap okumaktan daha farklı bir deneyim. Yaşayan, sokakta konuşulan şeyleri işitip bir de altyazıdan okuyunca birden fazla duyu organınızla daha aktif bir öğrenim deneyimi yaşıyorsunuz. Fransız oyuncu Melanie Laurent de bu tekniği uygulamış. “Inglourious Basterds – Soysuzlar Çetesi” filminin oyuncu seçmeleri için CV’sini göndermiş ve tabiki CV’sinde yabancı dil seviyesi kısmına çoğumuzun yaptığı gibi “akıcı İngilizce” yazmış. Ama hiç de akıcı değilmiş İngilizcesi. Sonra yüz yüze görüşme için çağrılınca deli gibi Gossip Girl izlemeye başladım diyor. Yani bir Tarantino filmine çağrılıp böyle bir diziyle hazırlık yapmak nasıl bir mantıktır bilemiyorum ama sonuçta işe yaramış mı yaramış. Tarantino’nun yazdığı bir filmde oynadıktan sonra tüm dünyada ismi duyulmaya başlayan Meksika’lı Selma Hayek ne yapmış biliyor musunuz? Dil takası 🙂 Lisan takası diyelim çok yanlış anlıyorsunuz çok 🙂 O da İngilizce öğrenmeye dizi/film izleyerek başlamış ama Amerika’ya gelince konuşma konusunda çok yetersiz olduğunu fark etmiş. Sonuçta karşınızdaki insan altyazılı konuşmuyor. Üstelik Selma’nın disleksi problemi de varmış. 2003’te dünyanın en ünlü TV programcılarından biri olan Oprah’la katıldığı röportajda şöyle dert yanmış “Buraya geldim, İngilizce bilmiyorum, “green card”ım yok, araba kullanamıyorum ve üstüne üstlük disleksiyim.” İşte böylesine çaresiz bir haldeyken İspanyolca öğrenmek isteyen bir Amerikalı’yla anlaşmış ve düzenli olarak görüşüp konuşmuş. Konuşmanın yarısını İspanyolca yaparak karşısındakine yardım etmiş, diğer yarısında da İngilizce konuşarak kendisini geliştirmiş. Günün birinde kendinizi geliştirmek için Selma Hayek’ten ilham alacağınızı düşünür müydünüz? İşte böyle büyük düşünmek lazım. Herkesten öğrenilecek bir şey vardır. Ana dili İngilizce olup da Türkçe öğrenmek isteyen birisini bulup da dil takası yapmak pek kolay olmayabilir. Ama takas yapmadan İngilizce konuşmaya hevesli birilerini bulup onunla konuşmaya çalışabilirsiniz. Daha önce yayınladığım “Korkusuzca Konuş” videosunu hatırlayın. İspanyol oyuncu Penelope Cruz ilk başlarda senaryoları fonetik olarak çalışıp, öğrenmiş. Filmlerden duyduğu replikleri ezberlemiş. Anlamını bile bilmeden. İşitip taklit ederek. Test çekimleri yapmış. İlk Hollywood projesini bu çekimlerden biriyle almış. Hatta yönetmen Stephen Frears kendisini ziyarete gelince fark etmiş ki Penelope’nin bildiği tek İngilizce test çekiminde söylediği replikler. Bunun dışında çok az şey biliyor. Yine de rolü ona vermişler. Ama diyalogları ezberlemek bir şey, İngilizce konuşmak başka bir şey. Sette karakterler hakkında konuşmaya başladıkları zaman çok büyük sıkıntı çekmeye başlamış. Peki geri adım atmış mı? Hayır. Başlangıçta anlamını bile bilmeden söylediği kelimeleri zamanla öğrenmeye başlamış. Bu sırada çok komik hatalar da yapmış. Ama vazgeçmeden yılmadan çabalayarak Oscar ödüllü bir oyuncu seviyesine ulaşmayı başarmış. Ünlümüzü daha çok şarkıcı olarak tanıyoruz. Shakira. Kolombiyalı sanatçı için aslında fonetik seviyede bir İngilizce yeterli gibi düşünebiliriz. Ama onun bir akıl hocası var. Sezen Aksu’nun Latin versiyonu diyebileceğimiz Gloria Estefan. Şarkılarını İngilizce’ye tercüme ettirmesini tavsiye etmiş. Ama Shakira 8 yaşından beri şarkılarını kendi yazdığı için tercümenin yeterli olamayacağını düşünmüş. MTV’ye verdiği bir röportajda şöyle diyor “Fikirlerimi, duygu ve düşüncelerimi kendim ifade etmeliydim. İçinden geçtiğim tüm deneyimleri bana yabancı olan bir dilde söylemeliydim.” Bunun için önce sesleri öğrenmiş. Bir müzisyenden beklenebilecek yaklaşım. Aslına bakarsanız bir şeyleri öğrenmeye çalışmadan önce kendinizi tanımaya çalışmalısınız. Görsel bir öğrenici misiniz? Yoksa işitsel mi? Dokunsal mı? Bunu anladığınız zaman çok daha hızlı ve kolay öğrenebilirsiniz. Shakira işitsel bir öğrenici olduğunu çok küçük yaşlarda fark etmiş. İngilizce çalışırken önce sesleri öğrenmiş. Dillerin bir ritmi vardır. Bunu en çok şiirlerde görürsünüz. Divan edebiyatındaki aruz veznini hatırlayın. Kısa ve uzun hecelerden oluşan ritmler. İşte Shakira İngilizce gramer kitabı okumak yerine şair Walt Whitman’ın “Leaves of Grass” kitabını okumuş. Bir şiir kitabını. Bir şairin insanlığa ve hayata dair felsefesini okuyarak dil öğrenmek. Sembolizm, alegori, ritim. Tam da bir şarkı sözü yazarının ihtiyacı olan şeyler. Size videonun garip bir başlığı olduğunu söylemiştim ama içeriği gerçekten de kapsamıyor mu? Aktardığım 5 ünlünün hepsi de Hollywood’a gitmiş ve çok büyük başarılara imza atmış. Bazıları Oscar kazanmış. Üstelik hiç birinin ana dili İngilizce değil. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum? Size bahsettiğim bu 5 ünlünün hepsi de kadın. Bu seçimi özellikle yapmak istedim. Bu serinin önceki bölümlerinde Bruce Lee gibi Arnold Schwarzenegger gibi erkeklerin başarı hikayelerini aktarmıştım. Söz konusu kadınlar olunca zeka ya da yeteneklerinden çok güzellikleriyle başarıya ulaştıkları gibi bir önyargı var. Oysa bırakın oyunculuk yeteneklerini sadece İngilizce öğrenmek için uyguladıkları teknikler bile bizim için ilham verici. Charlize Theron ve Melanie Laurent’in İngilizce altyazılı dizi ve film izleyerek öğrenmesi, Selma Hayek’in dil takası yöntemi ya da konuşarak öğrenme yaklaşımı, Penelope Cruz’un fonetik öğrenme tekniği ve son olarak Shakira’nın şarkı ve şiirle öğrenmesi bence çok çarpıcı. Bir dakika ya diğer dördünü anladık da Shakira ne zaman Hollywood’a gitti diye düşünenler için Zootopia filmindeki ceylanı hatırlatmak isterim. Bu animasyonda söylediği İngilizce şarkının sözlerini de kendisi yazmış. Bence sadece İngilizce ya da başka bir yabancı dili öğrenmek isteyenler için değil kendini herhangi bir alanda geliştirmek isteyen herkes için dinlemeye değer. Vazgeçmeyeceğim, hayır teslim olmayacağım Sona ulaşana kadar Ve sonra yeniden başlayacağım Hayır terk etmeyeceğim Her şeyi denemek istiyorum Başaramazsam bile her şeyi denemek istiyorum
ünlü bir insanın ingilizce hayatı