YKIwl9. - 0849 Güncelleme - 0849 Diyabet şeker hastaları özellikle şeker oranı yüksek gıdaları tüketme konusunda dikkatli davranmak durumundadırlar. Aksi halde kan şekeri değerlerindeki hızlı yükselme veya düşüş, hayati sonuçlara yol açabilir. Peki şeker hastaları nasıl beslenmelidir? İşte tip 1 ve tip 2 olarak ikiye ayrılan diyabet hastalarında beslenme şekilleri... Şeker hastaları; şeker konusunda ve gıdalar açısından dikkatli olmak zorundadırlar. Aldıkları besinlerin kalori değeri ya da hastalıklarına nasıl etki ettiğini bilmek ve bilinçli beslenmek zorundadırlar. Özellikle bu hastalık sirayet ettikten sonra hekimler uzun listeler sunabilir. Ve genelde alışkanlıkların ötesinde olan bir beslenme olması açısından, hastaları, moral olarak sıkıntıya sokar ve uygulamak ya da zararlı gıdalardan kaçınmak zor gelebilir. Böyle olduğu durumlarda önemli olan kontrollü olabilmektir. Sınırı aşmadan sevdiğiniz belli gıdaları tüketmeniz mümkün olabilir. Şeker Hastaları İçin Beslenme Nasıl Olmalıdır? Tip 1 Diyabet Hastaları; genelde lif içeriği bol miktarda olan gıdalarla beslenmek gereklidir. Karbonhidratlar, dikkatli olarak tüketilmesi gereken gıdalardır. Rafine edilmiş her türlü paketlenmiş ya da normal ekmek, pasta gibi karbonhidrat içerikli gıdalardan uzak durmalısınız. Kepekli ve tam buğday içeren karbonhidratlar, doğal tadında olan meyveler ve sebzeler özellikle yeşil yapraklı olanlar tercih edilebilir. Tip 2 Diyabet Hastaları; şeker kontrolünü iyi bir şekilde ellerinde tutmak zorundadırlar. Rafine edilmiş şekerle elde edilen gıdalar ve karbonhidratlar tüketilmemelidir. Şekeri doğal olarak içeriğinde taşıyan, meyve ya da sebzelerden almanız mümkündür. Kendinizi bu konuda bilinçli tutmanız gerekmektedir. Bunun yanında şeker içeren her türlü gazlı ya da gazsız içecekler de listeniz dışına atılmalıdır. Bunun yerine taze sıkılmış meyve suları, maden suyu ve su içebilirsiniz. Eğer çok fazla stres yapıyorsanız kendinize özel tarifler hazırlayabilirsiniz. Tabi ki doğal içerikli gıdalarla bunu yapmalısınız. Bunların yanında beslenme şeklinizde ufak değişimler sağlayarak daha sağlıklı beslenme içeriği yaratmanız mümkündür. Kızartılmış şekilde hazırlanan yemeklerden, katı yağlardan,kırmızı etten ve yağ oranı yüksek olan her türlü gıdadan uzak durmanız faydalı olacaktır. Bunların yerine alternatif olabilecek haşlama tarzı yemek, sıvı yağlar, deniz ürünleri size daha sağlıklı bir beslenme açısı sunacaktır. Kuru bakliyat hayatınızda olması gereken bir gıda topluluğudur. Fasulye, mercimek, bakla,nohut, bezelye şeker kontrolünü sağlar. Özellikle uskumru, somon ve tatlı su balıklarını bol miktarda tüketin. Balık tüketimi kalp sağlığınıza da iyi gelecektir. Yani kısacası; şeker hastalığı dikkatli ve sağlıklı beslenme sağlanarak kabus halini almaktan çıkarılabilir. Önemli olan bilinçli ve doğru hareket etmeniz ve sağlığınız için bunu borç olarak görmenizdir. Günümüzde şeker hastalığına oldukça sık rastlıyoruz. Kaldı ki bu günlerde bir şeker hastalığı salgınından söz ediliyor. O kadar korkmayın, bu o bildiğiniz bulaşıcı hastalık falan değil ama konunun ne boyutlara ulaştığını çok güzel vurgulayan bir yakıştırma. Aramızdaki şeker hastası sayısı belli. Bir o kadar da teşhiş edilmemiş olanlar bulunduğunu düşünürseniz, durumun ciddiyetini görürsünüz. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhisin önemi burada da çok büyük. Durum böyle iken 'Acaba ben bir şeker hastası mıyım?' diye sormaz mı insan. Önce bir düşünün. Şöyle eskilere bir dönün. Annenizde, babanızda, onların akrabalarında şeker hastası olan var mıydı? İleri yaşta olanlar anne ve babasının ani ölümlerinin neden olduğunu genellikle bilmiyorlar. Bazıları ise 'Benim ailemde diabet yok' deyip cümleyi şöyle sonlandırıyorlar 'Babama 75 yaşında 'şeker hastasısın' dendi ama diyetle düzeldi, ilaç filan kullanmadı. Onunkisi yaşlılık şekeriydi' Bazısı da 'Annemin gizli şekeri var dendi ama şekeri hep normaldi ve hiçbir tedavi görmedi' diye anlatıyor. KENDİMİZDEN NE ZAMAN ŞÜPHELENMELİYİZ? Bütün bu örnekler, anlatan kişiler kondurmak istemese de, ailede şeker hastalığının bulunduğunun bir göstergesi. Ailenizde bu tür örnekler varsa açlık kan şekerinize baktırın. Epeyce iştahınız var ama yine de kilo veriyorsunuz veya birkaç gündür bulanık görmeye başladınız. Açlık kan şekerinize baktırın. Kendinizi bildiniz bileli fazla kilolarınız var. Şişmanlık, şeker hastalığı riskini artırdığına göre açlık kan şekerinize baktırın. Yaşınız 40'ı geçmiş, yüksek tansiyonunuz var, kandaki yağlar kolesterol, trigliserid yüksek ve bununla birlikte kalbinizi besleyen damarlarda daralma olduğunu öğrendiğiniz. Daha ne bekliyorsunuz? 'Acaba şeker hastalığım var mı?' diye kendinize ve doktorunuza sorsanıza. Tosuncuk da denen iri bir bebek dünyaya getirdiyseniz bunun nedeni belki de gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığınızdı. Gebelikte veya doğum sonrası araştırılmadıysa açlık şekerinize baktırın. Birkaç yıldır ayaklarınızda uyuşma, karıncalanma veya yanma var. Özellikle de geceleri şiddetleniyor ve sizi uyutmuyor. Öyleyse ne bekliyorsunuz? Çoğu insan şeker hastasının yaralarının geç iyileştiğini bilir ve kimi zaman da 'Hayret, yaralarım da çabuk iyileşir. Bu şeker hastalığı da nereden çıktı?' diye hayıflanır. Durum böyle durumlarda da açlık kan şekerinizi ölçürün. Açlık kan şekerinize 8 – 10 saatlik bir açlık dönemi sonrası kahvaltı öncesi kan şekeri düzeyi baktırdınız ve 110 mg / dl'nin üstünde bulduysanız doktorunuzla görüşün. Genellikle halk arasında Şeker Hastalığı olarak isimlendirilen bu hastalık, gerek genetik etkenlerin gerekse çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmakta ve çocuk, genç veya yaşlı fark etmeksizin her yaşta yahut her kültürde görülebilmektedir. Tıp literatüründe Diyabet olarak geçen Şeker Hastalığı'nda, bütün vücut sistemini etkileyebilecek bir hastalık olmakla birlikte, bu hastalığa sahip kişilerin vücudundaki insülin oranı olması gerek seviyede üretilemez ya da kullanılamaz. Bu nedenden ötürü, kandaki glukoz şeker miktarının normalin üzerinde seyretmeye başlamaktadır. Peki, hem ülkemizde hem de dünyada en çok görülen hastalıklar arasında yer alan Şeker Hastalığı Diyabet neden olur? Erken teşhis ve tedavinin son derece önem teşkil ettiği Şeker Hastalığı Diyabet belirtileri, nasıl geçer ve anlaşılır? İşte, Diyabet olan kişilerin dikkat edilmesi gereken birtakım kurallara uyulmadığı vücutta ciddi komplikasyonlarla karşılaşma tehlikesi bulunan Şeker Hastalığı tedavisi... ŞEKER HASTALIĞI DİYABET NEDİR? Şeker hastalığı tıp dilindeki ismiyle “diyabet” , adından da anlaşılacağı gibi kan şekeri seviyelerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalıktır. Şeker glikoz vücudumuz için önemli bir enerji kaynağı olmakla birlikte beyin dokusunun temel enerji kaynağıdır. Ancak kan şekeri belli seviyelerin üzerine çıkarsa dokulara zarar vermeye başlar. Şeker Hastalığı Temelde 2 Mekanizma İle oluşur; İnsülin hormonunun yetersizliği Vücutta yeterince insülin üretilemez. İnsülin hormonuna direnç Yeterli insülin olduğu halde dokularda bu insüline karşı direnç vardır. Yani insülinin etkisini gösterememesi. ŞEKER HASTALIĞI DİYABET ÇEŞİTLERİ NELERDİR? Şeker hastalığının tip 1 şeker hastalığı ve tip 2 şeker hastalığı olmak üzere belirgin iki tipi vardır. Tip 1 şeker hastalığı insülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği tiptir ve sıklıkla çocukluk ve gençlik döneminde görülür. ŞEKER HASTALIĞI DİYABET TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR? Diyabet tedavi yöntemleri, hastalığın türüne göre farklılık gösterir. Tip 1 diyabette insülin tedavisi ile birlikte tıbbi beslenme tedavisi titizlikle uygulanmalıdır. Hastanın diyeti doktor tarafından önerilen insülin dozu ve planına göre diyetisyen tarafından planlanır. Besinlerin içerdiği karbonhidrat miktarına göre insülin dozunun ayarlanabildiği karbonhidrat sayımı uygulaması ile birlikte Tip 1 diyabetli bireylerin hayatı oldukça kolaylaştırılabilmektedir. Tip 2 diyabetli bireylerde ise tedavi beslenme düzeninin sağlanmasının yanı sıra genellikle hücrelerin insülin hormonuna duyarlılığını artırmaya veya doğrudan insülin hormonu salınımını artırmaya yönelik oral antidiyabetik ilaçların kullanılmasını içerir. ŞEKER HASTALIĞI DOĞAL VE BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ... Şeker hastalığı, kan şekeri seviyelerinin yüksekliğinden kaynaklanan günlük yaşantıyı olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Dr. Feridun Kunak, içerisinde limon, zeytin yaprağı, yeşil zeytin, kekik ve üvez yaprağı olan şeker düşüren sirke Kan şekerinin olması gerekenden yüksek ama şeker hastası kabul edilmeyecek seviyede olan kişilere gizli şeker ya da diğer adıyla prediyabet tanısı konulmaktadır. Türkiye’de her 3 kişiden 1’inde bu hastalığa rastlamak mümkündür. Gizli şeker belirtileri özellikle yemek yedikten sonra halsizlik ve yorgunluk olarak ortaya çıkar. Tedavi edilebilir bir hastalık olan prediyabet rahatsızlığında hastalığın ciddiye alınmaması ve tedaviye geç kalınması gibi durumlarda kişinin şeker hastalığına yakalanması oldukça yüksektir. İçerik Başlıkları1 Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir?2 Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir? Pre-Diyabet Neden Önemlidir? Pre-Diyabet Kimlerde Oluşur? Çocuklarda Gizli Şeker Görülür Mü? Gizli Şeker Tedavisi Nasıl Yapılır? Pre-diyabet Tedavisi Ne Kadar Sürer? Prediyabet Testi Nasıl Yapılır?Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir? Gizli Şeker Belirtileri Nelerdir? Hastalığın tanısı açlık-tokluk testlerine bakılarak yapılsa da bazı semptomlar hastanın gizli şekeri olup olmadığını gösterebilir. Pre-diyabetin net bir belirtisi yoktur. Ancak gizli şeker belirtileri yemek yedikten sonra yorgunluk ve halsizlik olarak ortaya çıkar. Fazla kilosu, yüksek tansiyonu ve hiper kolesterolü olanlar, 4 kg ve üzerinde doğum yapanlar, hareketsiz yaşam tarzına sahip kişiler risk grubundadır. Pre-diyabet, diyabete dönüşmeye başladığında ise ağız kuruluğu, çok su içme ve sık idrara çıkma isteği gibi birtakım belirtiler vermektedir. Gizli şekerin belirtileri ve semptomları şu şekilde sıralanabilir; Şekere bağlı olarak vücut ağırlığının artması, obezite Sürekli aç hissetme ve çok yemek yeme ihtiyacı, Yüksek kan basıncı, Aniden meydana gelen sinir ve öfke atakları, Susuzluk, ağızda kuruluk hissinin oluşması, Bulanık görme, Uyku sorunlarının oluşması Pre-Diyabet Neden Önemlidir? Pre-diyabet, diyabet öncesi dönem olarak adlandırılır. Erken tanı ve tedavi ile önlenebilir bir dönemdir. Dolayısıyla tedavi edilmemesi uzun vadede diyabet hastalığına yol açmaktadır. Yani diyabetin neden olduğu tüm hastalıklar gizli şekeri olan kişiler için risk teşkil etmektedir. Bunlar; kalp, böbrek gibi organ yetmezliği, göz bozukluğu, doku hasarı gibi hastalıklardır. Pre-Diyabet Kimlerde Oluşur? Gizli şeker tip 2 diyabet hastalığının başlangıcı olarak düşünülür. Bu tür diyabet genellikle 45 yaş üzeri kişileri etkiler. 65 yaş üzeri kişilerin hastalığa yakalanma oranı daha da yüksektir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin yaşam koşullarına bağlı olarak gelişebilir. Fakat daha genç yaşta olanların da hastalığa yakalanma ihtimali yok değildir. Sağlıksız yaşam koşulları, başka hastalıklar ve aile öyküsü ile çok daha erken yaşlarda pre-diyabet oluşabilir. Bazı durumlarda çocukların bile hastalığa yakalanabildiği görülür. Çocuklarda Gizli Şeker Görülür Mü? 2012 yılında yapılan bir çalışma da prediyabetli 12-19 yaşları arasındaki ergenlerin sayısı araştırılmıştır. Çalışmaya göre bu yaş grubunun daha önceki yıllarda pre-diyabet geliştirme oranı yüzde 9 iken 2012 yılında yüzde 23’e yükselmiştir. Çalışmaya göre fazla kilolu veya pre-diyabet için bir risk faktörü kombinasyonu olan çocuklarda hastalık görülmektedir. Risk faktörlerinden bir ya da birkaçına sahip olan çocuklara yıllık diyabet taraması yapılması gerekir. Bunun dışında diyabet riskleri ortadan kaldırmak için sağlıklı koşullarda yaşam sürmesi önem taşır.. Gizli Şeker Tedavisi Nasıl Yapılır? Hastalığa neden olan durumlar arasında sağlıksız yaşamın başta gelmesi dikkate alınırsa en önemli tedbirin ve tedavinin sağlıklı bir yaşam tarzı olduğunu söylemek mümkündür. Gizli şeker hastalığından korunmak için rafine ürünleri tüketmemek, alkol ve sigaradan uzak durmak, fazla kiloları vermek, şekerli gıdaları tüketmemek alınabilecek en iyi önlemlerdir. Bu sayede insülin direnci azalır ve kan şekeri ideal düzeyde tutulur. Ayrıca hastalar insülin direncini düşürerek diyabeti önlemeye yardımcı ilaçlar da kullanılabilmektedir. Pre-diyabet Tedavisi Ne Kadar Sürer? Vücuda birçok zararı bulunan gizli şeker hastalığının başka rahatsızlıklara da sebebiyet vermemesi için mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Hastaya uygulanan gizli şeker tedavisi hastanın yaşamı boyunca sürdürmesi gereken yaşam tarzı değişikliklerini içermektedir. Hasta yaşam tarzında daha sağlıklı beslenmeli ve haret etmeye özen göstermelidir. Prediyabet tedavisinde hastaya uygulanan ilaçlar hekimin belirttiği sürede kullanılmalıdır. Hekimin onayı ile ilaçlar daha sonra kesilebilir. Prediyabet Testi Nasıl Yapılır? Hastaya yapılacak prediyabet testinde hasta 10-12 saat aç kaldıktan sonra kan şekeri ölçülür. Özel olarak hazırlanmış 75 gram şeker içeren sıvının içilmesi ardından iki saat sonra hastanın tekrar kan şekeri ölçülür. Hastanın ikinci saatteki kan şekeri yüzeyi 140 mg/dl üzerinde fakat 200 mg/dl’nin altında ise bozulmuş glukoz toleransı olarak adlandırılır. Hastanın normal şeker değerinin açlık halinde 100 mg/dl, tokluk durumunda ise 140 mg/dl’nin altında olması gerekmektedir. Şeker hastalarının önemli bir oranı hasta olduğunun farkında değil. Bu hastalığın bir çok erken belirtisi bulunuyor. Bu belirtilerle ilgili ipuçlarını bilirseniz hastalığa karşı tedbir almış da aniden susamak, acıkmak, sık sık tuvalete gitmek gibi belirtilerin şekerin erken dönem belirtilerinden olduğunu ileri safhalara kadar farkedilmeyerek kontrolsüz ilerlediği durumlarda ise kalp, böbrek hastalığı, organ kesilmesi, körlük ve diğer ciddi komplikasyonlar açısından büyük risk oluşturuyor. Ailenizde şeker hastalığı varsa, aşırı kiloluysanız doktora gidip kan testiyle hasta olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz. Ayrıca hastalığın erken dönem belirtilerine karşı da dikkatli o belirtilerSık tuvalete gitme Şeker hastası olduğunuzda vücudunuz gıdaları parçalayıp şekere dönüştürmede etkisini kaybeder, böylece kan dolaşımınızda daha fazla şeker birikir. Vücudunuz bundan kurtulmak için bunu idrara gönderir. Bu nedenle sık sık idrara çıkarsınız. Özellikle geceleri 1-2 kez tuvalete gitmek normaldir, ancak uykunuzu kaçırıyorsa dikkat daha fazla susamak Sık idrara çıkmak susuzluktan ağzınızın kurumasına neden olur. Doktorlar susayan hastaların meyve suyu, gazlı içecek ya da çikolatalı süt içince kan dolaşımının aşırı şekerle beslendiğini ve sorunun sürekli tekrarladığını kaybı Aşırı kilolu olmak şeker hastalığı için risk faktörüdür. Ancak kilo vermek de hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Kilo kaybının birincisi kaybettiğiniz sudan kaynaklanır, ikincisi ise idrarla birlikte biraz kalori kaybedersiniz ve kanınızdaki şekerden gelen kalorileri absorbe ve açlık hissi Kan şekeriniz yükseldiğinde vücudunuz glukozu düzenlemekte zorlanır. Karbonhidratı yüksek gıdalar yerseniz kan şekeriniz hızla yükselir. Bu nedenle titreme hissedersiniz ve canınız karbonhidrat ile şeker karıncalanma Yüksek şeker seviyesi şeker hastası olduğunuzu anlamadan çeşitli komplikasyonlara yol açar. Bunlardan biri de ayaklarınızda hissizliğe yol açan sinir ve sıyrıklarınız daha yavaş iyileşir Bağışıklık sistemi ve vücudunuzun iyileşmesine yardımcı olan süreçler şeker seviyeniz yükseldiğinde çok etkili yolu ve mantar enfeksiyonları sık görülür Yüksek şeker seviyesi idrar yollarında enfeksiyonlara yol açan bakteriler ve mayalar için beslenme zemini oluşturur. Tekrarlayan enfeksiyonlar can sıkıcıdır. Sık sık idrar yolu enfeksiyonu yaşıyorsanız doktorunuz şeker testi yaptırmanızı ve mutsuz olursunuz Kan şekeriniz tavan yapınca kendinizi iyi hissetmezsiniz ve her şeye hemen parlarsınız. Gerçekte yüksek kan şekeri depresyon benzeri belirtiler gösterebilir. Kendinizi yorgun hissedersiniz, dışarı çıkmak istemez, sürekli uyumak istersiniz. Kaynak

şeker hastası olup sağlıklı doğum yapanlar